Rasyonalist (Akılcı) kabul edilen Mu’tezile’nin doğuşu ve itikadî görüşleri üzerinde çok durulmuştur. Yeni müstakil çalışmalar yapılmıştır. Ancak onların fıkıh ve fıkıh usulüne ait görüşleri üzerinde pek durulmamıştır. Mutezileden Kadı Abdulcebbar (ö. 415/1025) ve Ebu’l-Huseyn el-Basrî (ö. 436/1044), fıkıh usulüne ait eserler yazmıştır. Onlardan önce Mu’tezile’nin kurucusu Vasıl b. Ata’nın (ö. 131/748) bazı fıkıh usulü kaidelerini ilk vazeden kimse olduğuna dair rivayetler vardır. Bununla birlikte, “Mu’tezile’nin çoğunluğu fıkıhta Hanefidir, bir kısmı ise
Tükendi
Gelince Haber VerRasyonalist (Akılcı) kabul edilen Mu’tezile’nin doğuşu ve itikadî görüşleri üzerinde çok durulmuştur. Yeni müstakil çalışmalar yapılmıştır. Ancak onların fıkıh ve fıkıh usulüne ait görüşleri üzerinde pek durulmamıştır. Mutezileden Kadı Abdulcebbar (ö. 415/1025) ve Ebu’l-Huseyn el-Basrî (ö. 436/1044), fıkıh usulüne ait eserler yazmıştır. Onlardan önce Mu’tezile’nin kurucusu Vasıl b. Ata’nın (ö. 131/748) bazı fıkıh usulü kaidelerini ilk vazeden kimse olduğuna dair rivayetler vardır. Bununla birlikte, “Mu’tezile’nin çoğunluğu fıkıhta Hanefidir, bir kısmı ise diğer mezheplerdendir” gibi bir iddia da vardır. Mu’tezilüerin fıkıh usulüne ait görüşleri ve eserleri olduğuna göre, Mu’tezile’nin felsefî ve itikadî görüşlerinin onlara yansımış olabileceğini düşündük. Çünkü düşüncelerin pratikle ilgili konulara yansıması doğaldır. Bu yansıma fıkıh usulünde farklı sonuçlar doğuracaktır. Zira Mu’tezile’nin felsefî ve itikadî temel görüşleri farklıdır. Buradan hareketle elinizdeki bu eserde, Mu’tezile’nin fıkıh usulü anlayışı araştırılmaya çalışılmıştır.