Türkiye Cumhuriyeti`nin 100. yılına adanmış "Müzik Sanatı ve Eğitiminde Çağdaş Yaklaşımlar 100. Yıl Özel Sayısı", müzik sanatının tarihsel serüveninden günümüzdeki çağdaş eğitim yaklaşımlarına kadar geniş bir yelpazede akademik düzeyde yazılan konulardan oluşmaktadır. Ancak, bu muazzam yıl dönümünde, Türkiye`nin müzik tarihinde bir devrimin öncüsü olan Mustafa Kemal Atatürk`ün vizyonuna ve müzik alanında yaptığı önemli adımlara da değinmek elzemdir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye`yi çağdaş medeniyetler seviyesi
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye Cumhuriyeti`nin 100. yılına adanmış "Müzik Sanatı ve Eğitiminde Çağdaş Yaklaşımlar 100. Yıl Özel Sayısı", müzik sanatının tarihsel serüveninden günümüzdeki çağdaş eğitim yaklaşımlarına kadar geniş bir yelpazede akademik düzeyde yazılan konulardan oluşmaktadır. Ancak, bu muazzam yıl dönümünde, Türkiye`nin müzik tarihinde bir devrimin öncüsü olan Mustafa Kemal Atatürk`ün vizyonuna ve müzik alanında yaptığı önemli adımlara da değinmek elzemdir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye`yi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırma hedefi doğrultusunda, müziği de önemli unsurlarından biri olarak görmüştür. Atatürk`ün, Türk milletini çağdaş dünya ile bütünleştirmek amacıyla yürüttüğü kültürel ve sanatsal devrimler, müziği de kapsayan geniş bir perspektife dayanmıştır.
1924 yılında, Türkiye`nin müzikal altyapısını akademik bir bakışla düzenlemek üzere Ankara Musiki Muallim Mektebi kurulmuş ve kısa bir süre sonra İstanbul Belediye Konservatuarı (1926) ve Ankara Devlet Konservatuarı (1926) açılarak müzik eğitimi yaygınlaşmıştır. Aynı zamanda, Mızıka-i Hümayun Ankara`ya taşınarak Riyaset-i Musiki Heyeti adını almış (1924) ve sırasıyla Ankara Devlet Konservatuarı (1926), Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü (1937) ve Ankara`da Askeri Müzik Okulu (1938) açılarak, Türk müziğinin gelişimine ve genç yeteneklerin yetişmesine katkıda bulunulmuştur.
Atatürk`ün öncülüğünde başlatılan müzik sanatı ve eğitimindeki yenilikçi yaklaşımlar sayesinde, Türk müziği uluslararası alanda daha etkin bir şekilde temsil edilebilmiştir. Aynı zamanda, Ankara`da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası`nın kurulması ve TRT`nin yayın hayatına başlaması, Türkiye`nin müzikal zenginliğini daha geniş kitlelere ulaştırmıştır.
Atatürk`ün müzik devrimi, sanatın birleştirici gücünü vurgulayarak, kültürel mirasımızın daha da zenginleşmesine ve aktarılmasına öncülük etmiştir. Atatürk`ün müziğe olan vefası, çağdaş müzik eğitimi ve sanatının gelişimi adına yaptıkları bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Müzik sanatı ve eğitimine dair çeşitli konuları içeren kitabımız, Cumhuriyetimizin müzikal evrimindeki bu önemli döneme de saygı duruşunda bulunmayı amaçlamaktadır.
Cumhuriyetimizin 100. yılına armağanımız olan kitabımızın, müziğin evrensel dilinde birleşerek, kucaklayıcı gücünü daha da anlamamıza vesile olmasını diliyoruz.