Fatih Altınöz, Ne Münasebet! romanında “ilişkilerimiz”e baba, oğul, sevgili ekseninden bakıyor. Hızlı, hınzır bir dil, alışılmadık bir kurgu ve bir cerrahın neşter tutan eline saplanmış bir bıçak…
“Ne zaman teşrif eder acaba ekselansları? Artık gelebilir. Yeterince bekletti bizi. Onu karşıma oturtacağım. Görmem lazım bütün bakışlarını. Gelip oturana kadar en az üç-dört garsona el ense çekecek, halini hatırlarını soracak. Garsonların eşleri, dostları, çocukları, ana-babaları, kaynana ve kayınbabalarının sağlık durumlarını irdeleyecek hemen ayak&uum
Tükendi
Gelince Haber VerFatih Altınöz, Ne Münasebet! romanında “ilişkilerimiz”e baba, oğul, sevgili ekseninden bakıyor. Hızlı, hınzır bir dil, alışılmadık bir kurgu ve bir cerrahın neşter tutan eline saplanmış bir bıçak…
“Ne zaman teşrif eder acaba ekselansları? Artık gelebilir. Yeterince bekletti bizi. Onu karşıma oturtacağım. Görmem lazım bütün bakışlarını. Gelip oturana kadar en az üç-dört garsona el ense çekecek, halini hatırlarını soracak. Garsonların eşleri, dostları, çocukları, ana-babaları, kaynana ve kayınbabalarının sağlık durumlarını irdeleyecek hemen ayaküstü. O anda dükkânda olmayan patronu nasıl ameliyat ettiğini ve adamın ömrünü nasıl uzattığını bir punduna getirip mutlaka araya sıkıştıracak. Aysun bil ki bütün bunlar, bütün bu gösteri senin için tatlım.”