“A^dem’i kısmen yoldan c¸ıkaracagˆım derken kendi tastamam
yoldan c¸ıkmıs¸, rezil ru¨sva^ olmus¸, sefil zelil olmus¸, kelek kepaze
olmus¸, permeperis¸an olmus¸, ru¨tbesi tenzil edilip na^r-ı semumdan
mu¨rekkep bir cin olmus¸, tekrar tenzil edilip isli pisli bir S¸eytan
olmus¸, ba^tılda ısrar edince bir daha tenzil edilip I·blis olmus¸, hazır
olmus¸ken A^dem’i de igˆfa^l edip kendine benzetmis¸, onunla birlikte
Cennet’ten sepetlenmis¸ti.”
İsrafil’in o¨lu¨ kalplere can veren nefesi, yani Nefha...
Bu romanda s¸eytanın hika^yesine can veriyor.
Sezgin Kaymaz, s¸eytanın “diyalektigˆini” anlatıyor.
Ve meleklerin dramını
Tükendi
Gelince Haber Ver“Âdem’i kısmen yoldan çıkaracağım derken kendi tastamam yoldan çıkmış, rezil rüsvâ olmuş, sefil zelil olmuş, kelek kepaze olmuş, permeperişan olmuş, rütbesi tenzil edilip nâr-ı semumdan mürekkep bir cin olmuş, tekrar tenzil edilip isli pisli bir Şeytan olmuş, bâtılda ısrar edince bir daha tenzil edilip İblis olmuş, hazır olmuşken Âdem’i de iğfâl edip kendine benzetmiş, onunla birlikte Cennet’ten sepetlenmişti.” İsrafil’in ölü kalplere can veren nefesi, yani Nefha... Bu romanda şeytanın hikâyesine can veriyor. Sezgin Kaymaz, şeytanın “diyalektiğini” anlatıyor. Ve meleklerin dramını – zira cennette de hayat zor! Bu aynı zamanda insanın kibriyle, hevesleriyle, kabiliyetleriyle, acizlikleriyle yaşadığı git gellerin, iniş çıkışların, şaşkınlıkların hikâyesi. Neticede, bilinmezliğin hikâyesi. Akıl sır ermez – ama bir yandan da bildik insan hali... Ürpertili - ama yine de şen şatır... Ezeli-ebedi ve ölümsüz olanın kudreti, korkusu – ve adeta ezelî-ebedî bir fanilik neşesi...