Her metin, yorumbilimsel açıdan sayısız imkân taşımakla birlikte kendini ele vermemek için bir çaba da sergiler. Bu çabayı aşmak, ona yaklaşma gayreti içindeki okur ve eleştirmen için güç olsa da metnin dayattığı engelleyici çabayı zorlamak onu anlayabilmek için yeni kapılar aralayabilir. Neredeyse Şiir, Emrah Yolcu’nun bazı metinler hakkında yeni kapılar aralamak gayreti içinde kaleme aldığı yazılarını bir araya getiriyor.
Neredeyse Şiir’de; Yûnus Emre’nin Kendüsüz Sefer’i, Sait Faik’in “Dülger Balığının Ölümü” adlı hikâyesi, Asaf Hâlet Çelebi’nin
Tükendi
Gelince Haber VerHer metin, yorumbilimsel açıdan sayısız imkân taşımakla birlikte kendini ele vermemek için bir çaba da sergiler. Bu çabayı aşmak, ona yaklaşma gayreti içindeki okur ve eleştirmen için güç olsa da metnin dayattığı engelleyici çabayı zorlamak onu anlayabilmek için yeni kapılar aralayabilir. Neredeyse Şiir, Emrah Yolcu’nun bazı metinler hakkında yeni kapılar aralamak gayreti içinde kaleme aldığı yazılarını bir araya getiriyor.
Neredeyse Şiir’de; Yûnus Emre’nin Kendüsüz Sefer’i, Sait Faik’in “Dülger Balığının Ölümü” adlı hikâyesi, Asaf Hâlet Çelebi’nin “Sidharta”sı, Halit Asım’ın Ömür’ü, Behçet Necatigil’in Bile/Yazdı’daki düşünce çizgileri, Turgut Uyar’ın Divan’ı, Gülten Akın’ın gözden kaçırılan kitabı Halk Dilinden Bir Top Gül’ü, Can Alkor’un Güneşdil’i, Baudelaire’in “Albatros”u, Emily Dickinson’ın kimi sufîler ve şairlerle yakınlığı, Rilke’nin “Panter”i, Antonin Artaud’nun askıda bıraktığı varlığı, Mehmet Karaca’nın Size Yardım Edebilirim ve Veysi Erdoğan’ın Kendimden Biri Değilim kitapları inceleniyor. Emrah Yolcu, metinlerin varlığı yankılayan seslerini öne çıkarırken her bir metnin varoluşu gözeten önerisini de güncelliyor.