Tarihçi Vassaf’a ait olduğu sanılan ve İlhanlı hükümdarı Muhammed Hudâbende adına yazılmış Ahlâku’s-saltana Nergisî tarafından Kânûnu’r-reşâd adıyla sanatlı bir dil ve üslupla Türkçeye çevrilmiş ve 1624’te Sultan IV. Murad’a sunulmuştur. Ekleme, çıkarma ve adaptasyonların yapıldığı Kânûnu’r-reşâd, tercümeden ziyade telif özelliği gösteren bir eserdir. Nergisi Ahlaku’s-saltana’daki kimi yerleri genişletmiş, manzum parçalarda tasarrufa gitmiş, Nef’i, Bâkî, Necatî gibi Türk şairlerinden manzum parçalar almış, yer yer kendi şiirlerine de yer vermiştir. Kendi tecrübelerine ve Osmanlı tarihindeki bazı olaylara yer veren Nergisi kendisinin ve ifade ettiği üzere telif düzeyinde bir eser ortaya koymuştur. Doğru ve sağlam yolu gösteren konuları iş
Tükendi
Gelince Haber VerTarihçi Vassaf’a ait olduğu sanılan ve İlhanlı hükümdarı Muhammed Hudâbende adına yazılmış Ahlâku’s-saltana Nergisî tarafından Kânûnu’r-reşâd adıyla sanatlı bir dil ve üslupla Türkçeye çevrilmiş ve 1624’te Sultan IV. Murad’a sunulmuştur. Ekleme, çıkarma ve adaptasyonların yapıldığı Kânûnu’r-reşâd, tercümeden ziyade telif özelliği gösteren bir eserdir. Nergisi Ahlaku’s-saltana’daki kimi yerleri genişletmiş, manzum parçalarda tasarrufa gitmiş, Nef’i, Bâkî, Necatî gibi Türk şairlerinden manzum parçalar almış, yer yer kendi şiirlerine de yer vermiştir. Kendi tecrübelerine ve Osmanlı tarihindeki bazı olaylara yer veren Nergisi kendisinin ve ifade ettiği üzere telif düzeyinde bir eser ortaya koymuştur. Doğru ve sağlam yolu gösteren konuları işlediğinden dolayı da eserine Kânûnu’r-reşâd adını vermiştir.