Sirkadiyen ritimde meydana gelen sapmalar veya bozulmalar bireyin metabolizmasında dengesizliklere yol açarak, sağlığı olumsuz yönde etkiler. Bunun sonucunda obezite, metabolik sendrom veya tip 2 diyabet gibi adipoz doku ile ilişkili metabolik bozukluklar meydana gelir. Bu yüzden bu hastalıkların önlenmesi ve sirkadiyen saatin daha koordineli bir şekilde çalışabilmesi için uyku, vücut ısısı, ışık, beslenme, fiziksel aktivite veya egzersiz gibi sirkadiyen saat üzerinde oldukça yüksek etki düzeyine sahip çevresel uyaranların zamanlamasının optimize edilmesi oldukça önemlidir. Gabriel ve Zierath (2017) planlanmış yeme düzeni ile birlikte egzersiz gibi dış
Tükendi
Gelince Haber VerSirkadiyen ritimde meydana gelen sapmalar veya bozulmalar bireyin metabolizmasında dengesizliklere yol açarak, sağlığı olumsuz yönde etkiler. Bunun sonucunda obezite, metabolik sendrom veya tip 2 diyabet gibi adipoz doku ile ilişkili metabolik bozukluklar meydana gelir. Bu yüzden bu hastalıkların önlenmesi ve sirkadiyen saatin daha koordineli bir şekilde çalışabilmesi için uyku, vücut ısısı, ışık, beslenme, fiziksel aktivite veya egzersiz gibi sirkadiyen saat üzerinde oldukça yüksek etki düzeyine sahip çevresel uyaranların zamanlamasının optimize edilmesi oldukça önemlidir. Gabriel ve Zierath (2017) planlanmış yeme düzeni ile birlikte egzersiz gibi dış uyaranların zamanlamasının optimize edilmesinin, hastalığı önleyen ve prognozu artıran sağlam bir sirkadiyen saat sinyali sürdürme potansiyeline katkıda bulunacağını bildirmiştir. Bu yüzden egzersiz ve beslenmenin doğru zamanda yapılması oldukça önem arz etmektedir ve bu literatürde yapılan çalışmalarda da oldukça sık dile getirilmiştir. Özellikle egzersizin zamanlamasını, egzersize en büyük fizyolojik ve moleküler yanıtla çakışacak şekilde optimize etmek, kronobiyolojik homeostazın korunmasına ve metabolik hastalıkların yönetimi için mevcut terapötik müdahalelere ek katkı sağlar (Gabriel ve Zierath, 2019; Lewis ve ark., 2018). Aschroff planında da bahsediği üzere egzersizin insanlar için bir zeitgeber olduğu, yeterince güçlü ve doğru zamanda yapılan bir egzersizin SCN’nin sirkadiyen ritminde faz kaymalara sebep olduğu bildirilmiştir (Lewis ve ark., 2018). Günün belirli zamanında yapılan egzersizin, insanlarda günlük ritimleri manipüle etmek (dengelemek) ve sirkadiyen yanlış hizalanmasının olumsuz sonuçlarını hafifletmek için bir araç olduğu (Schroeder ve ark., 2012), iskelet kası içindeki metabolik yollar ve sistemik enerji homeostazı üzerinde daha etkili olabilmek için kritik bir faktör olduğu gösterilmiştir (Sato ve ark., 2019). Literatürde yapılan bazı çalışmalarda sabah saatlerinde yapılan egzersizin iştah ve iştah ile ilişkili hormonlar ve glikoz metabolizması üzerinde daha yararlı olduğu, bazı çalışmalarda ise akşam saatlerinde yapılan egzersizlerin daha büyük etki yarattığı bildirilmiştir. Bu çelişkide, egzersizin şiddeti, kullanılan deneysel dizayn, seçilen hormonlar, çalışılan örneklem grubu, seçilen gün saati zamanları gibi çeşitli faktörlerin yanı sıra, katılımcıların hangi kronotip düzeyine sahip olduğu da önemli rol oynamaktadır. Sirkadiyen ritim ile ilgili yapılan çalışmalarda kronotipin dikkat edilmesi gereken bir faktör olduğu, katılımcıların kronotiplerinin farklı olmasının sikadiyen saatler üzerinde farklı etkiler yaratabileceği ve yukarıda belirtilen araştırmalarda farklı sonuçların çıkmasında bir katkısının olduğu söylenebilir. Literatürde, egzersizin zamanı ile egzersiz performansı arasındaki ilişkiyi inceleyen oldukça fazla araştırma olmasına rağmen, egzersizin sağlık üzerindeki etkisi ile optimal gün zamanlaması arasındaki ilişkiyi açıklayan araştırmaların oldukça az olduğu ve bu yüzden yukarıda belirtilen araştırmalardaki tutarsızlığı minimize etmek için egzersiz, gün zamanı ve sağlık ile ilişkili araştırmaların arttırılması gerektiği düşünülmektedir.