Thomas Bernhard´ın metinlerini okuduğunda Kim bu Thomas Bernhard, nerede yaşar? deyip, onunla tanışmak için can atan Samuel Beckett, Bernhard´ın büyüklüğünü biliyordu. Samuel Beckett, Bernhard metinlerindeki anlamsızlığın, derin içeriğin, kışkırtıcı monologların, entelektüel bilinçaltının, rejim eleştirisi ve oto eleştirinin, Avusturya nefretinin, eşyanın, aslına bakılacak olursa ´her şeyin felsefesinin´ nefretle, kinle, saldırganlıkla yoğrulduğunu ve Bernhardesk dilin pozitif kullanım alanlarını değil de negatif kullanım alanlarını; sövgüleri, hakaretleri, karamsarlık nidalarını öne çıkardığını fark etmiş, bu dili yakın takibe almıştı.
Tükendi
Gelince Haber VerThomas Bernhard´ın metinlerini okuduğunda Kim bu Thomas Bernhard, nerede yaşar? deyip, onunla tanışmak için can atan Samuel Beckett, Bernhard´ın büyüklüğünü biliyordu. Samuel Beckett, Bernhard metinlerindeki anlamsızlığın, derin içeriğin, kışkırtıcı monologların, entelektüel bilinçaltının, rejim eleştirisi ve oto eleştirinin, Avusturya nefretinin, eşyanın, aslına bakılacak olursa ´her şeyin felsefesinin´ nefretle, kinle, saldırganlıkla yoğrulduğunu ve Bernhardesk dilin pozitif kullanım alanlarını değil de negatif kullanım alanlarını; sövgüleri, hakaretleri, karamsarlık nidalarını öne çıkardığını fark etmiş, bu dili yakın takibe almıştı.
Olaylar, Bernhard söyleminin uç sınırlara yayıldığı ve alabildiğince açıldığı bir içerik ve dille değil, daha çok basit bir dille ama dehşet unsurunu bu söylemde uç noktalara kadar götürerek verdiği bir kitaptır. Olaylar okunduğunda, Bernhard´ın tüm figürlerinin farklı farklı meslek dallarından oldukları ve bunların en uç, en alışılmadık hareketlerinin felsefi açıdan yoğun iç sorgulamalar sonucu korkutucu şeyler olarak dışa yansıdıkları görülecektir. Bernhard´ın klasik metinlerle uyuşan okuyucuyu, kelimenin dehşete alet edilmesi aracılığıyla tekrar uyandırmaya yönelmesi, bir nevi vahşet metinleri de üretmeye çalıştığının işaretidir.