Olgularla Tıbbi Bilirkişilik

Önceleri mesleki yeterliliği olan, meslekte ve çalıştığı kurumda kısıtlayıcı ceza almamış olanlar, başvuru ile yargıda bilirkişilik kabulü halinde bilirkişilik yapmakta idi. Türk yargı sisteminde çok önemli bir yeri olan bilirkişilik konusunda özel bir yasal düzenleme 03.11.2016 tarihinde 6754 sayılı yasa ile bilirkişilik kanunu 24.11.2016 tarihinde resmi gazete de yayınlanrak yürürlüğe girdi. Bu yasaya uygun bilirkişi yönetmeliği ise 03.08.2017 tarihinde yayınlandı.

Böylece bilirkişilik yapacak olan kişilerin önce temel bilirkişilik eğitiminden geçmeleri öngörülmüştür. Ayrıca eğitimden geçen bilirkişilerin denetimi de yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde tıbbi hizmet esnasında oluşan yakınmalarla ilgili davalarda hayli artış olduğu gözlenmektedir. Tıbbın bütün uzmanlık dallarına ait davalar her geçen gün yurdumuzda da arttığı bilinmektedir. Bu davaların çözümü özel bilgi ve teknik bilgi gerektiğinden TIBBİ BİLİRKİŞİLİK her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.

Bu çalışmamda; tıbbi olgu başlık halinde verilmiş. Olgu ile ilgili taraf iddiaları, konu ile ilgili adli tıp, yüksek sağlık şurası, bilirkişilik raporları ve uzman görüşlerine yer verildi. Burada amaç olgunun ilgili bilirkişi veya bilirkişilik kurumunca nasıl irdelenip, değerlendirildiğinin meslektaşlarım tarafından daha iyi anlaşılmasıdır. Ayrıca bu raporların yargı erki tarafından nasıl değerlendirildiği de kararlar incelendiğinde görülecektir.

Bazı yargı kararlarında; Aynı olguda Birinci Derece Mahkeme Kararı ile Yargıtay Kararları ardışık olarak verilmiştir.

Kitabın içeriği büyük bir oranda kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık dalına ait örnek olgu, yargı kararları adli tıp, yüksek sağlık şurası, uzman görüşü ve bilirkişilik raporlarını içermektedir. Çünkü bu uzmanlık dalı ile ilgili medikolegal sorunların günümüzde son derece fazla olduğu bilinmektedir.

Kitabın yazımında ve derlenmesinde çok büyük emeği olan çalışma arkadaşım Sibel CIKCIKOĞLU’na, hukukçu gözüyle gerekli düzeltmeleri yapan ve katkıda bulunan Avukat Dr. Mehmet Şerif UYGUN’a, kitabın dizgisini yapan Kerem ACAR’a yayınevi yetkilisi Yasin DİLMEN’e teşekkür ederim.

Her zaman desteğini gördüğüm Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık dalının çatı derneği olan TÜRK JİNEKOLOJİ VE OBSTETRİK DERNEĞİ YÖNETİM KURULU başkan ve üyelerine de teşekkürü bir borç bilirim.

En büyük dileğim yılların bilgi birikimi ve deneyimi olan bu çalışmanın meslektaşlarıma yararlı olmasıdır.

Bakî Kalan Bu Kubbede Hoş Bir Sada İmiş…

Op.Dr. Samet BAYRAK