Ve sandallarını dehşetle doldurdu mevsim sessiz kıyılarında gazete sayfalarının neyin içindeydik o zaman, yazda mıydık, kış mıydı kaç parçaya bölünmüştü babmın kucağı neyin dışındaydık o zaman, savaşınmı, barışınmı karanlık bir denizde seçiliyordu balıklar bakında üstten ve dipten bir kuru gıda paketi değil miydi rahmet paraşütle yağan cesetlerin üstüne ve artık kısır kalmış bir yazıcı değil miyim ben?
Yalnızlığı ve uzaklığı seçmiş bir şairin inzivada geçirdiği yıllarının ürünü Ölümsüz. Dünyayla yüzleşirken yaslandığı gerçeklikleri sorgulayan bir şiirin yazılma öyküsü aynı zamanda. Tarihi
Tükendi
Gelince Haber VerDante’den Goethe’ye, Ossian’dan Brecht’e sayısız hayaleti gövdesine alarak akan modern bir epik Ölümsüz. Çoktan öldüğü için artık ölemeyen bir çağın söz aldığı grotesk bir trajedi. Tarihin özneleşerek şiirin personası haline geldiği çok katmanlı bir dönüşüm öyküsü aynı zamanda. Çağdaş edebiyatın köşe taşlarından biri olmaya aday çarpıcı bir deney.