Ömer Seyfettin - Perili Köşk
Sermet Bey, kalabalık ailesiyle geniş bir evde oturmayı istiyordu.. Bunun için kiralık, uygun bir ev aramaya başladı. Nihayet karşısına tam istediği gibi bir köşk çıkmıştı. Ancak köşk hakkında bazı garip dedikodular duydu. Çevredekilere göre bu köşk periliydi. Sermet Bey bu söylentilere kulak asmaz.
Ömer Seyfettin - İlk Namaz
"Bir öpücük gibi alnımı okşayan nazik parmaklarıyla saçlarımı tarayarak: Haydi Ömerciğim kalk, demişti. Kalk haydi yavrucuğum." Bu öykü, Ömer Seyfettin?in ilk defa kıldığı, sabah namazı anısını anlatır. Soğuk bir kış gecesi, bağdaş kurmuş bir zenciye benzey
Tükendi
Gelince Haber VerÖmer Seyfettin - Perili Köşk
Sermet Bey, kalabalık ailesiyle geniş bir evde oturmayı istiyordu.. Bunun için kiralık, uygun bir ev aramaya başladı. Nihayet karşısına tam istediği gibi bir köşk çıkmıştı. Ancak köşk hakkında bazı garip dedikodular duydu. Çevredekilere göre bu köşk periliydi. Sermet Bey bu söylentilere kulak asmaz.
Ömer Seyfettin - İlk Namaz
"Bir öpücük gibi alnımı okşayan nazik parmaklarıyla saçlarımı tarayarak: Haydi Ömerciğim kalk, demişti. Kalk haydi yavrucuğum." Bu öykü, Ömer Seyfettin?in ilk defa kıldığı, sabah namazı anısını anlatır. Soğuk bir kış gecesi, bağdaş kurmuş bir zenciye benzeyen sobanın sıcaklığında, annesi ve hizmetçileri Pervin?in de yardımıyla ilk namazını kılmıştır. Belki de ilk duasını yaparak gecenin en bereketli ve en huzurlu zamanını yaşamıştır.
Ömer Seyfettin - Yalnız Efe
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyelerinde kendimizden bir şeyler buluruz. Onu okumak, onu anlamak, onunla mazinin şanlı sayfalarında gezinmek, çocukluk günlerimize dönmek mümkündür. Onun satırlarında bizi ve kültürümüzü hor görenlere ince bir alayla, en güzel şekilde verilmiş cevapları bulabiliriz. Onun düşünce ve idealleriyle ufkumuzu donatabiliriz. Bütün bunlar için yapılması gereken onun hikâyelerini elimize alıp satırların dünyasına yolculuk yapmak...
Ömer Seyfettin - Başını Vermeyen Şehit
Osmanlı ordusu düşman ile savaşmaktadır. Askerleri içinde Kuru Kadı namında bir kadı asker vardır. Savaşın en şiddetli zamanında Deli Mehmet adında bir askerin birkaç düşmanı öldürdükten sonra bir düşman tarafından şehit edildiğini görür. Düşman bu askeri öldürür fakat şehit başını (kellesini) vermez. O esnada sırrolup bedeni ortadan kaybolur. Bu olayı sadece Kuru Kadı görmüş ve hayretler içinde kalmıştır. Kuru Kadı da başka savaşta şehit düşer.