Onuncu kitabın konusunu oluşturan "Organ Nakli ve Organ Ticareti Suçu" nun tarihsel kaynağı çok eskilere dayanmamaktadır. Örneğin, 1967 yılında Güney Afrika Birliği`inden Dr. Christian N. Barnard 56 yaşındaki Louis Washkansky isimli hastaya kısa bir süre önce ölen 25 yaşında bir kadının kalbini ilk kez naklettiği zaman bu konuda hukuk alanında ciddi bir düzenleme yoktu. Aynı şekilde, 1968 yılında Türkiye`de birisi Ankara`da ve diğeri İstanbul`da olmak üzere iki ayrı kalp nakli yapılmış olmasına karşın, o yıllarda Türk Hukuk Sisteminde de organ nakillerini düzenleyen normatif kaynakların bulunmadığını söylememiz gerekir. Esasen bu nedenledir ki, o tarihlerde bir gün
Tükendi
Gelince Haber VerOnuncu kitabın konusunu oluşturan "Organ Nakli ve Organ Ticareti Suçu" nun tarihsel kaynağı çok eskilere dayanmamaktadır. Örneğin, 1967 yılında Güney Afrika Birliği`inden Dr. Christian N. Barnard 56 yaşındaki Louis Washkansky isimli hastaya kısa bir süre önce ölen 25 yaşında bir kadının kalbini ilk kez naklettiği zaman bu konuda hukuk alanında ciddi bir düzenleme yoktu. Aynı şekilde, 1968 yılında Türkiye`de birisi Ankara`da ve diğeri İstanbul`da olmak üzere iki ayrı kalp nakli yapılmış olmasına karşın, o yıllarda Türk Hukuk Sisteminde de organ nakillerini düzenleyen normatif kaynakların bulunmadığını söylememiz gerekir. Esasen bu nedenledir ki, o tarihlerde bir günlük gazetede "Kalp Nakillerinde Cezai Sorumluluk İhtimali" başlığını taşıyan makalemizi yayınlayarak, bir ceza hukukçusu olarak ilgililerin dikkatini çekme ihtiyacını duyduğumuzu, bir hukuksal anı olarak açıklamak isteriz.
Ülkemizde bu konuda yapılan ilk ciddi normatif düzenleme 1979 yılında çıkarılan 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun" (RG: 03. 06. 1979 – 16655) ile gerçekleştirilmiş olup,tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınması, saklanması, aşılanması ve nakli bu kanun hükümlerine tabi tutulmuştur.