Tarihteki en büyük devlet sınırlarından birine ulaşan ve altı yüz yıl boyunca hükümranlığını devam ettiren Osmanlı İmparatorluğu kendine özgü bir hukuk sistemi meydana getirmiştir. Adaleti esas alan bu anlayış, kendi kurumsal yapılarını ve hukuk düzenini oluşturan Osmanlı`nın yeni fethedilen topraklarda kendini kısa sürede kabul ettirmesinin ve kalıcı bir görünüm arz etmesinin en önemli aracı olmuştur.
Diğer taraftan, modernleşme süreciyle birlikte Osmanlı hukuk sisteminde de ciddi değişiklik meydana gelmiştir. Bu bakımdan, Osmanlı`nın son döneminde ortaya çıkan modernleşme arayışları, hukuk sahasında da yeni bir yakl
Tükendi
Gelince Haber VerTarihteki en büyük devlet sınırlarından birine ulaşan ve altı yüz yıl boyunca hükümranlığını devam ettiren Osmanlı İmparatorluğu kendine özgü bir hukuk sistemi meydana getirmiştir. Adaleti esas alan bu anlayış, kendi kurumsal yapılarını ve hukuk düzenini oluşturan Osmanlı`nın yeni fethedilen topraklarda kendini kısa sürede kabul ettirmesinin ve kalıcı bir görünüm arz etmesinin en önemli aracı olmuştur.
Diğer taraftan, modernleşme süreciyle birlikte Osmanlı hukuk sisteminde de ciddi değişiklik meydana gelmiştir. Bu bakımdan, Osmanlı`nın son döneminde ortaya çıkan modernleşme arayışları, hukuk sahasında da yeni bir yaklaşımın doğmasını beraberinde getirmiştir. Kitapta Tanzimat döneminde ve sonrasında yaşanan değişim sürecinin hukuk sistemine ve devlet yapısına etkileri farklı boyutlarıyla ele alınmaktadır. Tartışmaların güncelliği ise kitapta yer alan ve son döneme ilişkin bazı meseleleri farklı bir bakış açısıyla yorumlayan yazılardan gayet iyi anlaşılmaktadır.
Elinizdeki kitap, Prof. Dr. Şentop`un hukuk tarihimizin değişik dönemlerine ilişkin çalışmalarından meydana gelmiştir. Kitapta, belirli bir düzen ve sistematik içinde geleneksel hukuk sistemimizin tarihî süreç içinde geçirdiği dönüşüm tafsilatlı şekilde ortaya konulmaktadır. Böylece hukuk sistemimizin geçirdiği değişikliklerin istikametini bir süreklilik içinde takip etmek mümkün olmaktadır. Çalışma, ele aldığı meselelerin içinde doğduğu dönemlerin ruhunu anlamak için de oldukça faydalıdır. Dolayısıyla bu kitabın hukuk tarihi alanında çalışmalar yapanlar kadar sosyal bilimlere ilgi duyan herkesin faydalanarak okuyacağı bir eser olduğu söylenebilir.