Her hayır kapısının anahtarı Besmele
Başlıyalım kitaba Yüce Allah ismiyle
Rahmet kapılarını sen bize aç yâ Rabbî.
Üstümüze merhamet, mağfiret saç yâ Rabbî!
Asırlar boyunca islâm dininin hâmisi durumunda olan Osmanlı Türklerinin yetişdirdiği büyük âlimlerden biri de, işbu Amentü Şerhi kitabının müellifi Kâdızâde (Ahmed bin Muhammed Emîn) efendidir. Hicrî 1133 [1720]. 1197 [1782] yılları arasında yaşamıştır. Birgivî Vasıyyetnâmesi`ni şerh etmiş, çok kıymetli bir eser vermiştir. Birgivî şerhi
bugünkü dil ile basılmıştı
Tükendi
Gelince Haber VerHer hayır kapısının anahtarı Besmele
Başlıyalım kitaba Yüce Allah ismiyle
Rahmet kapılarını sen bize aç yâ Rabbî.
Üstümüze merhamet, mağfiret saç yâ Rabbî!
Asırlar boyunca islâm dininin hâmisi durumunda olan Osmanlı Türklerinin yetişdirdiği büyük âlimlerden biri de, işbu Amentü Şerhi kitabının müellifi Kâdızâde (Ahmed bin Muhammed Emîn) efendidir. Hicrî 1133 [1720]. 1197 [1782] yılları arasında yaşamıştır. Birgivî Vasıyyetnâmesi`ni şerh etmiş, çok kıymetli bir eser vermiştir. Birgivî şerhi
bugünkü dil ile basılmıştır. Amentü Şerhi olan okuyacağınız bu esere de. Ferâid-ül fevâid fî beyân-il akâid adını vermiştir, iki kitâb da çok kıymetli birer hazînedir Kitâblarıokununca, yazarının bilgi derecesi anlaşılabilir, islâm dîni ilim dînidir. İlim olmıyan yerde İslâm da yoktur. Osmanlı Türk lerinin yetişdirdiği büyük âlimler, islâm âleminde ayrı bir
yer, islâm âlimleri târihinde özel bir mevki` işgal eder. Sağlığında eserleri Mâveraünnehir ilim meclislerinde okunan Molla Hayalîler. Hasan Çelebiler. Molla Fenâriler, Molla Hüsrevler. Ibni Kemâller. Ebû Suûd efendiler. Birgivîler. Taşköprülüler, Abdülganî Nablüsîler, Ibni Abidinler. Halebîler. Tahtavîler. Kadızâdeler ve daha binlerce âlimin (rahmetullahi aleyhim ecmaîn) sayılarına ve derin ilimlerine bakmıyan. kuru inad ve düşmanlıktan başka bir şey ifâde etmiyen, yeni türedi idhal malı reformcu yazanların: "islâm dîni, Osmanlı âlimleri elinde dondurulmuştur` sözleri, samîmi ve ilmî olmadığı gibi. bizi büyük Türk âlimlerinden soğutmak gayretindedirler. Eserleri incelenirse, akıllarının bulduğu, hayallerinin doğru dediği şeyleri islâmın hükmü ve usûlü olarak bildirmekte oldukları anlaşılıyor. Korkunç bir bid`at ve reform bataklığı kurmakta, itikad ve amel ağaçlarını kurutmaktadırlar. islâm dînini küfr ve bid`at saldırılarından, cehlin istilâsından korumak için canlarını fedâ etmiş, kanlarını akıtmış, ailelerini dul. çocuklarını yetim bırakmış ve bunları Allah rızâsı için yapmış olan azîz atalarımızın, mübarek ceddimizin torunları! Kahraman ve güzel ahlâklı. îmânı dağlardan yüce, cömertliği nisan bulutundan çok. tevazuu deryalardan engin, ilmi okyanuslardan derin âlimlerin ve şehîdlerin evlâdlan! Ceddinizin, atalarınızın kanı damarınızdadır. Çok kıymetli emânet taşıyorsunuz. Onlar şehîd oldu. Siz yaşıyorsunuz. Onlara uymakla, ilim, ahlâk, hürmet ve Allah için muhabbet ile onlara benzemekle ruhlarını şâd. sizi düşünen gönüllerini rahat ettiriniz. Sizin için ölenleri hor görmeyiniz. Kendinize geliniz. İdhal malı ahlâk, edeb edinmeyiniz, islâm ahlâkı ve millî töreleriniz sizin için yeterlidir. Dînimizin bilgilerini, islâm âlimlerinin. Allahü teâlânın evliya ve seçkin kullarının kitâblanndan okumamız, öğrenmemiz lâzımdır. Her gazete ve din perdesi altında yazılan kitâbdan din öğrenilmez. Din kitabı alıp okumak için önce. yazarının kim olduğunu, ya`nî dînimiz ve dînimizdeki âlimler arasındaki yerini bilmek gerekiyor. Hele bu zamanda piyasada binlerce kitâb bulunurken, bu husus bir zaruret oluyor. Eskiden dîni korumak ve yaymak için vatanlarından uzaklaşan, canlarını veren şehîdlerin. âlimlerin torunları, bugün para için din kitabı yazar veya tercüme eder, ya`nî islâm dînine hizmeti para ile yaparsa, bu konu daha çok önem kazanır. Yazıklar olsun! Dînî hiçbir sorumluluk duymadan. Allahdan ve Resulünden utanmadan doğru -yanlış sayısız din kitabı çıkarılıyor! Halbuki din kitabı yazmak için korkmak, titremek ve Peygamber vazifesine iştirak etmiş olmanın düşüncesiyle büyük bir görev ve sorumluluk altına girdiğini kabul etmek lâzımdır. Bir taraftan şükretmek, bir taraftan iyi niyyet yapabilmek için yalvarmak, ağlamak lâzımdır. Bunun için de, ilmi ve edebi çok, ahlâkı güzel, muttekî. sorumluluk duygusu ve Allah korkusu fazla olan Allah adamlarının, gerçek âlimlerin kitâblarını okumaktan başka çâre yoktur. Doğru sözler arasına, birkaç yanlış ma`nâ ilâve edip. Böylece maksatlarına kavuşan din ve îmân hırsızları, âlim taslakları, pervasız reformcular ve istismarcıların kitâblarını değil, bu dîn-i mübîni bize ulaştıran ve bunu korumak için, kanlarını, canlarını, rahatlarını seve seve fedâ eden yüksek atalarımızın, azîz ceddimizin yazdıkları ilmihâl kitâblarını okumalıyız.Bu kıymetli kitabın bugünkü türkçeye çevrilmesini, bu günâhı çok, ilmi ve aklı az kuluna nasîb ettiği için Allahü teâlâya sayısız hamdü senalar olsun! Çeviri esnasında kitabın ifâdesine hiç dokunulmamış, ancak sadeleştirme yapılmıştır. Bu bakımdan halkımızın anlıyacağı ve çok istifade edecekleri bir kitâbdır. Hele sonsuz seadeti elde etmeğe vesile olan Ehl-i Sünnet vel-cemaat itikadını. îmânın altı şartını en sağlam delillere dayanarak, bir meselede çeşitli rivayet ve haberleri alarak. Cennet ve Cehennemi uzun uzun. Âyet ve hadîslerle göz önüne sererek, birinden kaçmağı, diğerine kavuşmağı teşvik ederek bildirdiği için. kıymeti siz okuyucuların takdirine bırakılıp, bu kıymetli bilgilerle başbaşa kalınız diyorum, imân denizine dalınız. En kıymetli eşsiz inciler alınız. Sonsuz seâdet ve devlete kavuşup. Cennette nimet ve ihsan içinde, sonsuz yaşayınız