Osmanlı Devleti’nin son döneminde yaşamış, Şam coğrafyası ilim adamlarından biri olan Cemâlu¨ddîn el-Kâsımî, kırk dokuz yıllık hayatına yu¨ze yakın eser sığdırmış önemli bir ilim adamıdır. Her ne kadar selefî bir mu¨fessir olarak bilinse de bu çalışmada ele aldığımız Mehâsinu¨’t-te’vîl adlı eseri onun aslında çok yönlu¨ ve farklı anlayışlara açık bir kimliği olduğunu göstermektedir. Daha çok ıslahatçı kişiliğiyle de anılan mu¨ellif, hadis, kelam, tefsir gibi alanlarda telif ettiği eserler dolayısıyla dönemin ıslahatçıları arasında öne çıkan simalardan biri olmuştur. K&acir
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı Devleti’nin son döneminde yaşamış, Şam coğrafyası ilim adamlarından biri olan Cemâlüddîn el-Kâsımî, kırk dokuz yıllık hayatına yüze yakın eser sığdırmış önemli bir ilim adamıdır. Her ne kadar selefî bir müfessir olarak bilinse de bu çalışmada ele aldığımız Mehâsinü’t-te’vîl adlı eseri onun aslında çok yönlü ve farklı anlayışlara açık bir kimliği olduğunu göstermektedir. Daha çok ıslahatçı kişiliğiyle de anılan müellif, hadis, kelam, tefsir gibi alanlarda telif ettiği eserler dolayısıyla dönemin ıslahatçıları arasında öne çıkan simalardan biri olmuştur. Kâsımî’nin Mehâsinü’t-te’vîl adlı tefsirinin Kur’ân’ı yorumlama metodunu ele alan bu çalışma giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde müellifin yaşadığı asrın siyasi, sosyal, ilmî ve iktisâdî durumu hakkında bilgi verilmiştir. Kâsımî’nin ilmî şahsiyetine etki eden ailesi, mezhebi, hocaları ve öğrencileri ile hayatı ve eserleri incelenmiştir. Yazarın yüze yakın eserinden biri olan on yedi cilt gibi geniş bir muhtevaya sahip tefsirinin içerik ve metodu, tefsirde kendi yorumunu ifade ederken kullandığı yöntem belirlenmiştir. Tefsir kaynakları ve diğer kaynakları, bu tefsir hakkında Türkiye ve Türkiye dışında yapılmış lisansüstü çalışmalar araştırılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde Mehâsinü’t-te’vîl, tefsir yöntemlerinden sayılan rivâyet ve dirâyet yönteminin teorik yönü itibariyle incelenmiş ve bu teorinin uygulama boyutu ortaya konulmuştur. Böylece Kâsımî’nin kendinden önceki tefsir geleneği ve ilmî birikiminin tefsirine yansıması irdelenmiştir. Araştırmanın son bölümünde Kur’ân İlimleri açısından müellifin tefsir yöntemi incelenmiştir. Bu bağlamda yirmiden fazla Kur’ân İlminin Mehâsinü’t-te’vîl’de kullanım yöntemi değerlendirilmiştir.