15. yüzyılda menâkıbnâme ve destanlarla başlayan Osmanlı’da tarih yazımı, aynı asırda gazavâtnâmelerle devam etmiş, esas büyük gelişme ise II. Bayezid’in özel ilgisiyle onun devrinde gerçekleşmiştir. 17. yüzyılda geleneksel tarih kaynağı türlerine ek olarak vekayinâme/kronik telifinde artış yaşanmış, ilk sefâretnâmeler yazılmış, daha fazla siyasetnâme kaleme alınmıştır. 18. yüzyılda da geleneksel tarih yazımının devamı niteliğinde genel ve özel tarihler kaleme alınırken, gerçek anlamda resmî tarihçilik vekayinâme yazıcılığı ile yeni bir formata girmiştir. 19 ve 20
Tükendi
Gelince Haber Ver15. yüzyılda menâkıbnâme ve destanlarla başlayan Osmanlı’da tarih yazımı, aynı asırda gazavâtnâmelerle devam etmiş, esas büyük gelişme ise II. Bayezid’in özel ilgisiyle onun devrinde gerçekleşmiştir. 17. yüzyılda geleneksel tarih kaynağı türlerine ek olarak vekayinâme/kronik telifinde artış yaşanmış, ilk sefâretnâmeler yazılmış, daha fazla siyasetnâme kaleme alınmıştır. 18. yüzyılda da geleneksel tarih yazımının devamı niteliğinde genel ve özel tarihler kaleme alınırken, gerçek anlamda resmî tarihçilik vekayinâme yazıcılığı ile yeni bir formata girmiştir. 19 ve 20. yüzyıllara gelindiğinde ise mevcut kaynak türlerine madeni paralar, arkeoloji, gazete, salnâme ve ansiklopedik eser çalışmaları da eklenmiştir. Ülkemizde tarih biliminin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın hazırlamış olduğu elinizdeki eser, çok uzun yıllara dayanan araştırmaların bir neticesi. Osmanlı Devleti’nde 15-20. yüzyıllar arasında kaleme alınan genel tarihler, vekayinâmeler, şehnâmeler, biyografik ve bibliyografik eserler, siyasetnameler ve diğer birçok resmi ve özel tarihi kaynak türünün yüzyıllara göre irdelendiği bu çalışmayla birlikte Osmanlı Devleti’nin tarih yaptığı kadar tarih yazdığı da tüm teferruatıyla ortaya konuyor. Osmanlı’da Tarih Yazımı ve Kaynak Türleri, genişletişmiş ikinci baskısıyla talebelerden hocalara; araştırmacılardan meraklılara tüm tarih tutkunları için eşsiz bir yol haritası sunuyor…