Türk sosyolojisinin önemli bir dinamik alanını oluşturan yapısal araştırmalar, gün geçtikçe kültürel alanda yerini ve rolünü almaktadır. Okuyacağınız bu araştırma, tamamen gelenekli Türk toplum yapısının Osmanlı`dan günümüze- yönelik temel sorunlarının bir yorumudur. Geçmiş olaylara tasviri bir biçimde yaklaşan gelenekli yöntem yerine, Tarihselci bir yaklaşım izlenerek, daha ziyade olaylara sosyolojik, antropolojik, ekonomik ve siyasal görüşlerin yansımalarını da kazandırmak suretiyle, günümüze kadar uzanan seyri incelemiştir.
Bu araştırma, toplum yapımızdaki kültürel yozlaşma ve sosyal gerginliklerin al
Tükendi
Gelince Haber VerTürk sosyolojisinin önemli bir dinamik alanını oluşturan yapısal araştırmalar, gün geçtikçe kültürel alanda yerini ve rolünü almaktadır. Okuyacağınız bu araştırma, tamamen gelenekli Türk toplum yapısının Osmanlı`dan günümüze- yönelik temel sorunlarının bir yorumudur. Geçmiş olaylara tasviri bir biçimde yaklaşan gelenekli yöntem yerine, Tarihselci bir yaklaşım izlenerek, daha ziyade olaylara sosyolojik, antropolojik, ekonomik ve siyasal görüşlerin yansımalarını da kazandırmak suretiyle, günümüze kadar uzanan seyri incelemiştir.
Bu araştırma, toplum yapımızdaki kültürel yozlaşma ve sosyal gerginliklerin alt yapısına yönelik bir yaklaşımın ürünüdür. Tamamen, Tarihselci yöntemin ışığı altında yapısal sorunlar, özellikle stratejik merkezi yönetim biçimi, fertlerin rol, statü ve normu kapsayan oriantasyonları sistematik bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Böylece, günümüz olaylarının oluşturduğu sorunlar, tarihsel köklerine yönlendirmek suretiyle, gerginliklerin hangi koşullar altında ortaya çıktığı hususu aydınlatmaya çalışılmıştır.