Âşıklık, halk şairliği, saz şairliği veya ozanlık geleneği gibi adlarla anılan şiirlerini halk şiiri esaslarına göre oluşturan veya söyleyen sanatçılar Türk milletinin duygularını, yaşam tarzını ve geleneklerini geçmişten geleceğe aktarmaktadırlar.
Kendisini ozan olarak nitelendiren bu âşıklardan birisi de Ordu ili Perşembe ilçesi nüfusuna kayıtlı Mollaoğlu mahlasını kullanan Uğur Baş’tır. Uğur Baş, çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren halk şiirine ilgi duymuş “Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Reyhani, Feymani, Âşık Sefai, Âşık Orhan Üstündağ, Ozan Arif, Mustafa Yıldızdoğan ve Uğur Işılak” gibi &
Tükendi
Gelince Haber VerÂşıklık, halk şairliği, saz şairliği veya ozanlık geleneği gibi adlarla anılan şiirlerini halk şiiri esaslarına göre oluşturan veya söyleyen sanatçılar Türk milletinin duygularını, yaşam tarzını ve geleneklerini geçmişten geleceğe aktarmaktadırlar.
Kendisini ozan olarak nitelendiren bu âşıklardan birisi de Ordu ili Perşembe ilçesi nüfusuna kayıtlı Mollaoğlu mahlasını kullanan Uğur Baş’tır. Uğur Baş, çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren halk şiirine ilgi duymuş “Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Reyhani, Feymani, Âşık Sefai, Âşık Orhan Üstündağ, Ozan Arif, Mustafa Yıldızdoğan ve Uğur Işılak” gibi âşık ve sanatçıların şiirleriyle kendisini yetiştirmiştir. İlk şiirleri “Gülpınar” adlı dergide yayımlanan ozan, şiir yazmaya devam etmiş ve bağlama eşliğinde kendi şiirlerini seslendirerek bu geleneği günümüze taşıyanlardan birisi olmuştur.
Şiirinin ilk yılları yaşanmış duygu ve olaylara, ustalık yılları ise hayâllerine dayanmaktadır. Ozan şiir anlayışını; “Şair kendi yaşadıklarına değil başkalarının duygularına da tercüman olmalıdır.” diyerek ifade eder. Onun aşk anlayışına göre doğadaki her varlık sevilmeye değerdir. Vatan, memleket, insan, hayvan, ağaç, çiçek, dere kısacası tüm yaratılanları yaratandan ötürü sevmeyi kendine şiar edinmiştir.