Üzerine yeşil, mavi, elâ gözlerin eğilip okuduğum bir kitapsın sen. Okurken yaşlarımın,üstüne ılık ılık döküldüğü gözlerle okunan bir kitap. Başucumda yastığımın hemen yanı başında uyurken seyrettiğim bir kitap. Nereye gidersem gideyim çantamda taşıdığım, tekrar tekrar okumak istediğim, sayfalarının kenarını elimle kıvırdığım,açıklmayan yerleini açmak için dilimle ıslattığım,parmaklarımı ince ince sürdüğüm bir kitabım. Uyumazdan önce bana bilinmeyen diyarlardan, o diyarların güzelliklerinden ve gizemli tatlarından uzun uzun bahsedersin. Her uyandığımda yanı başımda gene seni bulurum ve ciltli kapağını açarsın bana; cildinin içindeki gizleri gösterirsin ve gözüme gözüme gerinen sayfalarını uyku ile delinmiş gözlerle yeniden okumaya başlar
Tükendi
Gelince Haber VerÜzerine yeşil, mavi, elâ gözlerin eğilip okuduğum bir kitapsın sen. Okurken yaşlarımın,üstüne ılık ılık döküldüğü gözlerle okunan bir kitap. Başucumda yastığımın hemen yanı başında uyurken seyrettiğim bir kitap. Nereye gidersem gideyim çantamda taşıdığım, tekrar tekrar okumak istediğim, sayfalarının kenarını elimle kıvırdığım,açıklmayan yerleini açmak için dilimle ıslattığım,parmaklarımı ince ince sürdüğüm bir kitabım. Uyumazdan önce bana bilinmeyen diyarlardan, o diyarların güzelliklerinden ve gizemli tatlarından uzun uzun bahsedersin. Her uyandığımda yanı başımda gene seni bulurum ve ciltli kapağını açarsın bana; cildinin içindeki gizleri gösterirsin ve gözüme gözüme gerinen sayfalarını uyku ile delinmiş gözlerle yeniden okumaya başlarım seni. Satırları noktasına, virgülüne kadar ezberledim senin; ama gene parmaklarımı üzerinde ince ince gezdirerek yüzünden okurum seni. Çünkü seni yüzünden okumayı seviyorum. Sayfaları bana karşı gerinen, göğsü bana karşı kabaran kitabım benim.