Belki de Foucault’nun cinselliğin söyleme kışkırtılması bağlamında kuşkuyla yönelttiği soru, en azından Alevilik için yerinde gözüküyor: Belki de Aleviliğin en küçük ayrıntılarıyla didik didik edilerek ve sürekli baskı altında olduğuna dair devasa bir söylem üretilerek yapılmak istenen şey, Aleviliğin şimdiye değin olduğu yerde, "baskı altında ve yeraltında" kalması, şimdiki zamanımıza müdahil olmasını engellemek içindir. Buna ilişkin yanıtı ancak Alevi hareketi ve Aleviler verecektir, ne şüphe... Ancak şu kadarını söyleyebiliriz: Bizatihi iktidar sıvılaştıkça ve Aleviliğe sıvandıkça, iktidarın katı hali karşısında kendisini olabildiğinde sıvılaştırarak var eden Alevilik, adeta bataklık çamuruna düşmüş gibi giderek hareketsizleşmekte üstünde kuruyan çamurla katılaşmaktadır!