Allah’u Teâlâ, davetçilere teselli kaynağı ve yol azığı olması için Peygamberlerin kıssalarını anlatmıştır. Kur’an-ı Kerim’in birçok sûresinde bazen tafsilatlı ve bazen de genel olarak bu kıssalara değinilmiştir. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’de Hadis-i şeriflerinde hem Peygamberlerin kıssalarından ve hem de onların ümmetlerinde cereyan eden pek çok olaydan bahsetmiştir.
İşte İslam tarihçileri bu kıssaları "Kasasü’l-Enbiyâ/Peygamberlerin Kıssaları” ismi altında bir araya getirerek tasnif etmişlerdir. Bu konuda pek çok kitap yazmışlardır. Bu kitaplardan bir tanesi de muhaddis, müfessir, fakih ve tarih&
Tükendi
Gelince Haber VerAllah’u Teâlâ, davetçilere teselli kaynağı ve yol azığı olması için Peygamberlerin kıssalarını anlatmıştır. Kur’an-ı Kerim’in birçok sûresinde bazen tafsilatlı ve bazen de genel olarak bu kıssalara değinilmiştir. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’de Hadis-i şeriflerinde hem Peygamberlerin kıssalarından ve hem de onların ümmetlerinde cereyan eden pek çok olaydan bahsetmiştir.
İşte İslam tarihçileri bu kıssaları "Kasasü’l-Enbiyâ/Peygamberlerin Kıssaları” ismi altında bir araya getirerek tasnif etmişlerdir. Bu konuda pek çok kitap yazmışlardır. Bu kitaplardan bir tanesi de muhaddis, müfessir, fakih ve tarihçi olan Hafız İbni Kesir’in "Kasasü’l-Enbiyâ” isimli muhteşem eseridir. Bu kitap aslında Hafız İbni Kesir’in büyük tarih kitabı "el-Bidaye ve’n-Nihaye”nin bir bölümüdür. Daha faydalı olması ve daha çok insana ulaşması için bu şekilde tek başına basılmıştır.
Bu kitabın diğer benzerlerinden ayrıldığı bazı özellikleri bulunmaktadır: Muhaddis olan Hafız İbni Kesir konu ile ilgili hadisleri senedleri ile rivayet etmiş, hadislerin kaynaklarını belirtmiş ve hadislerin sahih olup olmadığını özenle belirtmiştir. Konu ile alakalı âyeti kerimeleri vererek, tefsir etmiştir. Rivayetler arasında bulunan ihtilaflı noktaları gidermiştir. İsrailiyat hususunda çok dikkatli davranmıştır.
Çünkü en fazla İsrailiyatın rivayet edildiği alan, kıssalar konusudur. Dolayısıyla Peygamberlerine iftira eden Beni İsrail’in rivayetlerine dikkat etmek gerekir. Zaten birçok tarihçinin yanıldığı nokta bu rivayetleri hiç ayıklamadan nakletmeleridir. İşte muhaddis ve müfessir olan Hafız İbni Kesir, Beni İsrail’den nakledilen rivayetleri üç kısıma ayırmıştır. Bizim şeriatımıza aykırı olduğu için reddedilmesi gerekenler, şeriatımızda varid olup tasdik edildiği için kabul edilmesi gerekenler ve şeriatımızda varid olmadığı halde dinimize de aykırı olmayan hususlardır. Bunlar da ne tekzib edilir ve ne de tasdik edilir. Ancak rivayet edilebilir ve nakledilebilir. Hafız İbni Kesir de kitabını bu dikkatle yazmış ve bu kısımları tafsilatlı bir şekilde anlatmıştır.