Bu kitap, sizi, siyaset felsefesinin geniş alanı üzerinde büyük bir gezintiye çağırıyor. Bu yolculuğa, her bölümün öncesine konmuş zaman çizelgeleri, her kuramı kendi teknik ve toplumsal bağlamı içerisine yerleştiren haritalarımız kılavuzluk edecek.
Yol boyunca, bir uygarlık tarihi oluşturduğu iddia edilebilecek kapsamlı bir güzergâh takip edeceğiz. Uzak Doğu’dan Çin İmparatorluğu ile başlayıp ardından Antik Yunanın şehir devletlerini inceleyeceğiz. Tiren Denizi’ni aşıp Machiavelli’nin İtalyası’na geçecek, dümeni kuzeye kırarak iç savaşla paramparça olmuş Hobbes’un Leviathan’ının ve Locke’u
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, sizi, siyaset felsefesinin geniş alanı üzerinde büyük bir gezintiye çağırıyor. Bu yolculuğa, her bölümün öncesine konmuş zaman çizelgeleri, her kuramı kendi teknik ve toplumsal bağlamı içerisine yerleştiren haritalarımız kılavuzluk edecek.
Yol boyunca, bir uygarlık tarihi oluşturduğu iddia edilebilecek kapsamlı bir güzergâh takip edeceğiz. Uzak Doğu’dan Çin İmparatorluğu ile başlayıp ardından Antik Yunanın şehir devletlerini inceleyeceğiz. Tiren Denizi’ni aşıp Machiavelli’nin İtalyası’na geçecek, dümeni kuzeye kırarak iç savaşla paramparça olmuş Hobbes’un Leviathan’ının ve Locke’un yurttaş haklarının İngilteresi’ne gideceğiz. En sonunda da Fransa, Almanya ve Rusya üzerinden geçip 20. yüzyılda Başkan Mao’nun küçük Kırmızı Kitap’ıyla yolculuğu tamamlayacağız. Ancak bu sırada rastgele fotoğraflar çeken sıradan siyaset gezginleri olmayacağız. Bulduğumuz şeyi eksiksizce keşfetmeyi ve yakından incelemeyi amaçlayacağız. Metinlerin ana özelliklerini tanımakla yetinmeyecek, ne amaçla ve nasıl oluşturulduklarını anlamak için büyütecimizi çıkarıp bunları ayrıntılı biçimde inceleyeceğiz.
Bu öykü, ne evrimsel ne teknolojik ne de ekonomik ilerlemenin öyküsüdür; yalnızca siyasal toplumun öyküsüdür. Bin yıllardır ortalarda olan ama değişik kılıklarla karşımıza çıkan güçlü düşüncenin öyküsüdür. Yalnızca bir avuç yazarın sözleriyle, siyaset felsefesi dilinde anlatılmış bir öyküdür.
Bu değerli çalışmayı, Hamdi Bravo’nun çevirisi ve Martin Cohen’in Türkçe basıma özel Sonsöz’üyle sunuyoruz.