Rehgüzar-ı Matbuatta, 1884 ile 1899 tarihleri arasında yazılmış yirmi iki parçadan oluşmaktadır. İsmiyle bir *matbuat hatıraları* izlenimi veren bu eser, Osmanlı basınının önemli ve ilgi çekici bir mensubu olan Abdullah Zühdi (1869-1925) tarafından kaleme alınmış ve birkaç edebi türü bünyesinde harmanlamış bir görünüm arz etmektedir. Müellif, gazeteci sıfatıyla içinde bulunduğu toplumu gözlemlemiş ve bazen kendi yaşadıklarını, gördüklerini bazen de başkalarının yaşadıklarını, işin içine tahkiye unsurunu da katarak anlatmıştır.
Parçalar, aşk ve sefalet konuları etrafında döner. Bu eserdeki yazılara konu teşkil eden hayatlar, genellikle aynı çevrelerden alınmıştır. Çoğu parçada İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan, orta halli ya
Tükendi
Gelince Haber VerRehgüzar-ı Matbuatta, 1884 ile 1899 tarihleri arasında yazılmış yirmi iki parçadan oluşmaktadır. İsmiyle bir *matbuat hatıraları* izlenimi veren bu eser, Osmanlı basınının önemli ve ilgi çekici bir mensubu olan Abdullah Zühdi (1869-1925) tarafından kaleme alınmış ve birkaç edebi türü bünyesinde harmanlamış bir görünüm arz etmektedir. Müellif, gazeteci sıfatıyla içinde bulunduğu toplumu gözlemlemiş ve bazen kendi yaşadıklarını, gördüklerini bazen de başkalarının yaşadıklarını, işin içine tahkiye unsurunu da katarak anlatmıştır.
Parçalar, aşk ve sefalet konuları etrafında döner. Bu eserdeki yazılara konu teşkil eden hayatlar, genellikle aynı çevrelerden alınmıştır. Çoğu parçada İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan, orta halli ya da çok düşkün kesimin hayatı gözlerimizin önünde canlandırılmaktadır.