Safevi Devleti (1501-1736), tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Mürşidi olan Şeyh Zahid-i Gilanî’nin vefatının ardından Şeyh Safiyüddin (d. 1252) tarafından Erdebil’de kurulan Safeviye Tarikatı, daha sonra tarihi süreç içerisinde devlet olma yolunda önemli adımlar atmış ve özellikle Şeyh Cüneyt ile oğlu Şeyh Haydar devrinde dini ve siyasi olmak üzere çeşitli mücadeleler içine girmiştir. Nihayetinde 1501 tarihinde Tebriz’de Şeyh Haydar’ın oğlu İsmail Mirza tarafından (Şah İsmail Bahadır Han) Ak Koyunlu mirası üzerine devlet kurulmuş ve Şah İsmail, devlet kurulur kurulmaz Şiiliği resmi mezhep olarak kabul etmiştir.
Bu çalışmada, Safeviye Tarikatı’nın kuruluşundan yani Erdebilli Şeyh Safiyüddin’den başlayarak İsmail Mi
Tükendi
Gelince Haber VerSafevi Devleti (1501-1736), tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Mürşidi olan Şeyh Zahid-i Gilanî’nin vefatının ardından Şeyh Safiyüddin (d. 1252) tarafından Erdebil’de kurulan Safeviye Tarikatı, daha sonra tarihi süreç içerisinde devlet olma yolunda önemli adımlar atmış ve özellikle Şeyh Cüneyt ile oğlu Şeyh Haydar devrinde dini ve siyasi olmak üzere çeşitli mücadeleler içine girmiştir. Nihayetinde 1501 tarihinde Tebriz’de Şeyh Haydar’ın oğlu İsmail Mirza tarafından (Şah İsmail Bahadır Han) Ak Koyunlu mirası üzerine devlet kurulmuş ve Şah İsmail, devlet kurulur kurulmaz Şiiliği resmi mezhep olarak kabul etmiştir.
Bu çalışmada, Safeviye Tarikatı’nın kuruluşundan yani Erdebilli Şeyh Safiyüddin’den başlayarak İsmail Mirza’nın (istikbalde Şah İsmail) Ak Koyunlu mirası üzerine Tebriz şehrinde şahlığını ve dolayısı ile devletini ilan ettiği devreye kadarki dönem anlatılacaktır. Dini tartışmalardan uzak tarikatın geçirdiği evreler ve dönüşümler ile bunun kroniklere yansımaları ortaya konmaya çalışılacaktır. Eseri yazmadaki amacımız, Farsça kronikler ekseninde Safeviye Tarikatı’nın ortaya çıkışı, dayandığı kökler, geçirdiği evreler ve tarikatın çağdaşı devletlerle olan siyasi ilişkilerinin ortaya konmasıdır.