Önel’in sözcükleri daha fazla çocukla kol kola girmeli. Çünkü onun sunduğu dünya hep umut kokar, inceliklere alkış tutar, başka kapılar aralar. Varlığı bir çocuğa sunulmuş fıstıklı çikolata gibidir, sevinç uyandırır. İşte bu kitap, bizi sarıp sarmalamak için can atan kocaman bir fıstıklı çikolata! Üstelik üzerinde ağzımıza layık bir sos da var: coşkun bir hayal şelalesinden dökülen tatlı dilli satırlar…
Susam, bir kediden daha hızlı büyüyen kentte, bahçeli bir evde yaşıyor. Şenlikli sakinleriyle göğe uzanan Uzay Apartmanı’nın hemen bitişiğinde.
Yarıyıl tatili sürerken, mahallede
Tükendi
Gelince Haber VerÖnel’in sözcükleri daha fazla çocukla kol kola girmeli. Çünkü onun sunduğu dünya hep umut kokar, inceliklere alkış tutar, başka kapılar aralar. Varlığı bir çocuğa sunulmuş fıstıklı çikolata gibidir, sevinç uyandırır. İşte bu kitap, bizi sarıp sarmalamak için can atan kocaman bir fıstıklı çikolata! Üstelik üzerinde ağzımıza layık bir sos da var: coşkun bir hayal şelalesinden dökülen tatlı dilli satırlar…
Susam, bir kediden daha hızlı büyüyen kentte, bahçeli bir evde yaşıyor. Şenlikli sakinleriyle göğe uzanan Uzay Apartmanı’nın hemen bitişiğinde.
Yarıyıl tatili sürerken, mahallede yaşadıkları heyecan veriyor ona. Ama bazen kafası karışıyor, bu yüzden “Sahi mi?” sorusunu yanından hiç ayırmıyor. Örneğin, Topaç Amca’nın verdiği yüz on bir basamaklı görev, orkestrasını kaybeden Bay Minör, koleksiyoncu Şenlik Abla ve büyük yağmuru bekleyen Nuh şaşırtıyor onu. Kek seven evcil filler, suskun insanlar ve azılı düş hırsızları da. Sonra… Çocukların istedikleri kadar çocuk kalabilecekleri bir formül üzerinde çalışan öğretmeni ve daha nicesi… Peki diğer çocuklar nerede? Belki Susam’ın defteri bize söyler.
İşte kitabımızın dileği: Çıktığınız basamaklar sizi hep mutlu kalabalıklara götürsün!