XVII. yüzyıldan itibaren; Osmanlı İmparatorluğu Batıdaki ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmeler karşısında giderek zayıflamıştır. Bu olumsuz gelişmelere paralel olarak XVIII. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu tarafından, Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek için önce Avrupa’ya geçici elçilikler, daha sonra daimi elçilikler kurulmaya başlanmıştır. Batıyı tanımaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Fermanı (1839) ile de bu süreç hız kazanmıştır.
İmparatorlukta, Batıyla gelişen ilişkiler neticesinde Avrupa kültüründen etkilenmek kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu doğrultuda, Osmanlı devletinde sanat ve mimarideki değişim bunun en
Tükendi
Gelince Haber VerXVII. yüzyıldan itibaren; Osmanlı İmparatorluğu Batıdaki ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmeler karşısında giderek zayıflamıştır. Bu olumsuz gelişmelere paralel olarak XVIII. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu tarafından, Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek için önce Avrupa’ya geçici elçilikler, daha sonra daimi elçilikler kurulmaya başlanmıştır. Batıyı tanımaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Fermanı (1839) ile de bu süreç hız kazanmıştır.
İmparatorlukta, Batıyla gelişen ilişkiler neticesinde Avrupa kültüründen etkilenmek kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu doğrultuda, Osmanlı devletinde sanat ve mimarideki değişim bunun en açık örneklerindendir. Bu alanda önce İstanbul sonrasında Anadolu’nun çeşitli kentlerinde Batı tesirli üsluplar, mimari ve diğer sanat dallarında kendini göstermeye başlamıştır.
Samsun, XIX. yüzyılda Batı tesirleriyle inşa edilmiş mimari örneklere sahip bir şehir olmasıyla çalışma dahilinde ele alınmıştır. Şehir bu açıdan Osmanlı’da gelişen Batılılaşma anlayışının Anadolu’daki önemli örnekleri içerisinde değerlendirilmektedir. Samsun’da bu dönem içerisinde sivil ve dini mimari örneklerin yanında eğitim yapılarında da bu etkiler görülmektedir.