Elinizdeki eserde sanat ve gerçeklik ilişkisi, sanatın işlevi, sanatı bilim ve felsefeden ayıran özellikler, sanatın müzik, edebiyat ve resim gibi türlere ayrılması meselesi ve sanatın değer ölçütlerinin neler olduğu gibi konulara yer verilmiştir. Sanatı taklit olarak temellendiren Aristoteles, sanatın içinde çokça insani faktör barındıran bir yöne sahip olduğuna dikkat çekerek sanatçının, eserine kendini de kattığını söyler. Tam da bu noktada Aristoteles`in sanat ve eğitim ilişkisini gündeme getirmesi, tragedyalardan çokça bahsetmiş olması ve katarsis kavramını öne çıkarması oldukça
Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki eserde sanat ve gerçeklik ilişkisi, sanatın işlevi, sanatı bilim ve felsefeden ayıran özellikler, sanatın müzik, edebiyat ve resim gibi türlere ayrılması meselesi ve sanatın değer ölçütlerinin neler olduğu gibi konulara yer verilmiştir. Sanatı taklit olarak temellendiren Aristoteles, sanatın içinde çokça insani faktör barındıran bir yöne sahip olduğuna dikkat çekerek sanatçının, eserine kendini de kattığını söyler. Tam da bu noktada Aristoteles`in sanat ve eğitim ilişkisini gündeme getirmesi, tragedyalardan çokça bahsetmiş olması ve katarsis kavramını öne çıkarması oldukça önemlidir.
Devleti ayakta tutmanın, huzur ve mutluluğu sağlamanın yolunun eğitimden geçtiğinin farkında olan Aristoteles eğitimi sağlam bir zemine oturtmaya çalışırken onun sanatla olan bağını hatırlatmaktadır. Bu bağlamda o, çocukların ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda, zorunluluk hissettirmeden isteğe dönüştürülen zevkli bir eğitim olgusundan söz eder. Bunun için sanattan, özellikle müzikten ve kişiliğin şekillenmesine etkisi olan sanat eğitiminden faydalanılabileceğini savunur. Aristoteles eğitimin devlet eliyle yapılan, hak edene hak ettiğini verebilen, akıl yürütme becerileri kazandırabilen ve sanat gibi titizlikle yaklaşılan bir öğretme sanatı haline getirilmesi gerektiğini söyler.