Sanatçı romanı, sanatın ve sanatçının özerk bir alan olarak kendi etkinliği üzerine eğilmesinin tezahürüdür. Romancının bir sanatçı olarak kendi uğraşısına ayna tutması ve o aynada kendisini görme arzusunun kurmaca dünyada karşılık bulmasıdır. İdeal sanata ulaşarak bir magnum opus yaratmanın ve bu bağlamda eserle kurulan ilişkinin huzursuzluğa ve estetik endişeye dönüşmesinin kurgusal anlatımıdır. Sanatçının oluşumunun ve eserinin ortaya çıkışının anlatılmaya değer bulunan hikâyesidir.
Bu kitap, modern Türk edebiyatında sanatçı romanları üzeri
Tükendi
Gelince Haber VerSanatçı romanı, sanatın ve sanatçının özerk bir alan olarak kendi etkinliği üzerine eğilmesinin tezahürüdür. Romancının bir sanatçı olarak kendi uğraşısına ayna tutması ve o aynada kendisini görme arzusunun kurmaca dünyada karşılık bulmasıdır. İdeal sanata ulaşarak bir magnum opus yaratmanın ve bu bağlamda eserle kurulan ilişkinin huzursuzluğa ve estetik endişeye dönüşmesinin kurgusal anlatımıdır. Sanatçının oluşumunun ve eserinin ortaya çıkışının anlatılmaya değer bulunan hikâyesidir.
Bu kitap, modern Türk edebiyatında sanatçı romanları üzerinde durmakta, sanatçının sanatsal etkinliğini yansıtan bir ayna olarak romanın nasıl bir izlenim verdiğini ortaya koymaya çalışmaktadır. Sanatçının oluşumunu, yaratıcılığını, bir başyapıt yaratma arzusunu, eserleriyle olan ilişkisini ele almakla birlikte sanatın ve sanatçının estetik, etkilenme endişesi, popülerlik, izler kitle, gelenek ve iktidarla olan münasebetine ışık tutmaktadır. Dikkatleri sanatçının eserini ortaya koymaya çalışırken çevresiyle kurduğu ilişki ağının düğüm noktalarına çekmektedir. Modern Türk romanında, romancının yaratıcılığı ve eserleriyle olan ilişkisinin nasıl bir estetik kaygı ve sancıya dönüştüğünü gözler önüne sermektedir.