Yorum Yap
ünyayı hükmü altına alacak kadar sınırlarını genişleten, savaşçı bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu; on yedinci yüzyıla gelindiğinde bambaşka bir çehreye bürünür. “Deli” lakabıyla nam salan Sultan İbrahim’in Osmanlı tahtına geçmesiyle beraber sarayın içinde yaşanan karmaşalar gün geçtikçe ayyuka çıkar.
Bu dönem saltanatta söz sahibi olmak, tahakküm kurmak isteyen birçok isim vardır. Kösem Sultan başta olmak üzere, ulema sınıfından sayılan Cinci Hoca, şöhret ve servet ihtirasıyla gözleri kararan birçok vezir; Osmanlı&rs
Tükendi
Gelince Haber Verünyayı hükmü altına alacak kadar sınırlarını genişleten, savaşçı bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu; on yedinci yüzyıla gelindiğinde bambaşka bir çehreye bürünür. “Deli” lakabıyla nam salan Sultan İbrahim’in Osmanlı tahtına geçmesiyle beraber sarayın içinde yaşanan karmaşalar gün geçtikçe ayyuka çıkar.
Bu dönem saltanatta söz sahibi olmak, tahakküm kurmak isteyen birçok isim vardır. Kösem Sultan başta olmak üzere, ulema sınıfından sayılan Cinci Hoca, şöhret ve servet ihtirasıyla gözleri kararan birçok vezir; Osmanlı’nın eski ihtişamlı günlerini aratacak seviyede birbirleriyle savaş hâlindedir.
Fazlı Necip’in kaleme aldığı ve ilk olarak 1928 yılında yayımlanan Saraylarda Mecnunlar, on yedinci yüzyılda cereyan eden olayların panoramasını veren tarihî bir roman örneği taşımaktadır.
Kösem Valide bir kere zevkini tattığı, iki defa evlatları tarafından uzaklaştırıldığı saltanatı, işte üçüncü defa olarak pençesine almış bulunuyordu.
