Osmanlı Devleti ile neredeyse yaşıt bir aile olan Sarıca Ailesi, soyunu günümüze kadar devam ettiren köklü bir Türk ailesidir. Ailenin ilk mensupları (Sarimüddin Sarıca Paşa, Umur Bey, Ali Bey ve Mehmed Çelebi) devletin kuruluş dönemi ve imparatorluğa dönüşüm sürecinde önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu başarılı hizmetlerini takdir eden devrin padişahları aileye çok sayıda mülk temlik etmişlerdir. Aile; devletin bağışladığı bu mülklerin neredeyse tamamına yakınını vakfederek, asırlar boyu sürecek şekilde tekrar halkın hizmetine sunmuştur. Hem devlete hem de topluma yaptıkları bu hizmetlerinden dolayı Sarıca Ailesini “İmparatorluğu
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı Devleti ile neredeyse yaşıt bir aile olan Sarıca Ailesi, soyunu günümüze kadar devam ettiren köklü bir Türk ailesidir. Ailenin ilk mensupları (Sarimüddin Sarıca Paşa, Umur Bey, Ali Bey ve Mehmed Çelebi) devletin kuruluş dönemi ve imparatorluğa dönüşüm sürecinde önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu başarılı hizmetlerini takdir eden devrin padişahları aileye çok sayıda mülk temlik etmişlerdir. Aile; devletin bağışladığı bu mülklerin neredeyse tamamına yakınını vakfederek, asırlar boyu sürecek şekilde tekrar halkın hizmetine sunmuştur. Hem devlete hem de topluma yaptıkları bu hizmetlerinden dolayı Sarıca Ailesini “İmparatorluğun kurucu ailelerinden biri” olarak nitelemek, abartılı bir tanımlama olmayacaktır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en eski vakıflarından biri olan Sarıca Paşa ve Umur Bey Vakfı, beş asra yakın toplum yararına hizmet etmiştir. Vakfın son üç asrına aile içi mücadeleler damgasını vurmuştur. Anlaşmazlıkların sık sık yargıya taşınması vakfın işleyişini olumsuz etkilemişse de Aile tarihinin aydınlatılmasına katkı sağlamıştır. Mahkeme kayıtlarına geçen belgeler, Vakfın yöneticilerinden hareketle Sarıca Ailesinin yaklaşık beş buçuk asırlık soyağacını tespit etmemize imkân sunmaktadır.
Bir gazi komutan vakfı olan Sarıca Paşa ve Umur Bey Vakfı, tarihî süreçte zaman zaman kötü yönetilmiş olmasına rağmen kurucusunun arzuladığı gibi günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Bu kitapta, arşiv belgeleri ışığında aile içi rekabetin odağında yer alan bir vakfın ilginç hikâyesini okuyacaksınız.