Boğaziçi mehtapları gibi Boğaziçi yalıları da rüya olmuş bir gerçeğin, zaman ve mekân içinde tasviridir. Mehtaplar, Boğaziçi`nin birinci senfonisiydi: gümüş senfoni... Yalılar, Boğaziçi`nin ikinci senfonisidir; altın senfoni... (Ruşen Eşref Ünaydın/Boğaziçi, Yakından)
Mezarlıklarda dindar ve ulvi serviler vardı. Bunlar, sanki hiçbir adiliği görmemek için, hep göğe ve yüksekliklere bakar gibiydiler. Bazen de güya bir manevi teessürle başlarını bir tarafa eğerlerdi. Mezarların ayakuçlarındaki taşlarda da bu hisli servilerin başlarının yine aynı teessürle bir tarafa eğilmiş olduklarını görürdük. Eski Boğaziçi mezarlıklarında daha çok servi vardı...
(Abdülhak Şinasi Hisar/Boğaziçi Yalıları)
Bineyim bir Boğaziçi vapuruna gün
Tükendi
Gelince Haber Ver