Şecere-i Terâkime, son zamanlarda kaleme alınmış olsa da Türk tarihinin temel kaynaklarının arasında sayılmaktadır. Ayrıca Türkçenin önemli dil yadigârlarından birisidir. H. 1074/M. 1664 yılında Harezmli Arap Muhammed Han oğlu Hive Hanı Ebulgazi Bahadır Han tarafından son derece sade bir Türkçe ile akıcı bir biçimde kaleme alınmıştır.
Şecere-i Terâkime’nin öne çıkan özeliklerinden bir tanesi, Oğuz boylarının damgalarına yer vermesidir. Bilindiği gibi Oğuz boylarının damgaları daha önceki yıllarda yazılan Dîvânu Lugâti’t-Türk’te, Câmiü’t-Tevârîh’te, Tev&
Tükendi
Gelince Haber VerŞecere-i Terâkime, son zamanlarda kaleme alınmış olsa da Türk tarihinin temel kaynaklarının arasında sayılmaktadır. Ayrıca Türkçenin önemli dil yadigârlarından birisidir. H. 1074/M. 1664 yılında Harezmli Arap Muhammed Han oğlu Hive Hanı Ebulgazi Bahadır Han tarafından son derece sade bir Türkçe ile akıcı bir biçimde kaleme alınmıştır.
Şecere-i Terâkime’nin öne çıkan özeliklerinden bir tanesi, Oğuz boylarının damgalarına yer vermesidir. Bilindiği gibi Oğuz boylarının damgaları daha önceki yıllarda yazılan Dîvânu Lugâti’t-Türk’te, Câmiü’t-Tevârîh’te, Tevârîh-i Âl-i Selçuk’ta bulunmakta idi. Ebulgazi Bahadır Han da 24 Oğuz boyunun damgalarına bu eserinde yer vermiştir.
Prof. Dr. Necati Demir ve Dr. Özkan Aydoğdu tarafından hazırlanan bu çalışma “İnceleme”, “Metin”, “Sözlük” ve “Tıpkıbasım” bölümlerinden oluşmaktadır.
İnceleme bölümünde, eserin yazarı Ebulgazi Bahadır Han ve Şecere-i Terâkime ile diğer eserleri hakkında bilgi verilmiş, ayrıca yazmanın dil ve üslup özellikleri üzerinde durulmuştur. Metin bölümünde, Şecere-i Terâkime’nin yeni yazıya aktarılmış biçimi bulunmaktadır. Sözlük bölümünde, eserde bulunan bütün kelimelerin yer aldığı bir sözlük yapılmıştır. Tıpkıbasım bölümünde ise St. Petersburg Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimler Enstitüsü (Moskova Akademiya Navk Naradov Azii Enstitüsü) Türkçe yazmaları 46 D.109 numarada kayıtlı bulunan nüshanın kopyası verilmiştir.