Günümüz dünyasında seçimler çok geniş bir örgütlenme, iletişim ve propaganda sistemi içinde yapılmaktadır. Siyasal partilerin seçim kazanmak için başvurdukları uygulamalar büyük harcamalar gerektiren bir mekanizma halini almıştır. Seçim kampanyaları profesyonelce yürütülmekte ve seçmen her türlü araçla etkilenmeye çalışılmaktadır. Yazılı basın, televizyon ve en yeni iletişim araçları bu amaca hizmet etmektedir. 21. Yüzyılda seçim kazanmak için seçmenin geleceğini belirleyecek bir program yapmanın yanında bu programın gerçekten başarı ile uygulanacağı algısını da yaratmak gerekmektedir.
Kitabımızda tüm bu araçların nasıl kullanılması gerektiği konusunda, Türkiye ve diğer dünya ülkelerinde yapılmış seçim kampanyalarından örnekle
Tükendi
Gelince Haber VerGünümüz dünyasında seçimler çok geniş bir örgütlenme, iletişim ve propaganda sistemi içinde yapılmaktadır. Siyasal partilerin seçim kazanmak için başvurdukları uygulamalar büyük harcamalar gerektiren bir mekanizma halini almıştır. Seçim kampanyaları profesyonelce yürütülmekte ve seçmen her türlü araçla etkilenmeye çalışılmaktadır. Yazılı basın, televizyon ve en yeni iletişim araçları bu amaca hizmet etmektedir. 21. Yüzyılda seçim kazanmak için seçmenin geleceğini belirleyecek bir program yapmanın yanında bu programın gerçekten başarı ile uygulanacağı algısını da yaratmak gerekmektedir.
Kitabımızda tüm bu araçların nasıl kullanılması gerektiği konusunda, Türkiye ve diğer dünya ülkelerinde yapılmış seçim kampanyalarından örnekler verilmektedir. Fakat tüm bu uygulamaların yanında, bugün yaşadığımız topraklarda “seçme”, “seçilme” ve “seçim” kavramını ile uygulamaların nasıl geliştiğini özet olarak yeniden hatırlatmak istedik. Bu amaçla, Osmanlı İmparatorluğunda geçerli “millet” sisteminin 19. Yüzyıl ortalarına kadarki yönetim uygulamasında gördüğümüz “seçim” kavramına da değinmeden geçemedik.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu günlerinde Ankara’da çalışmalarını yürüten Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin özel durumuna kitabımızda önemli bir yer ayırdık. Bu Meclis, yasama, yürütme ve yargı gücünü üç yıl boyunca kendinde toplayan bir parlamento olarak da tarihe geçmiştir. Bir diğer özelliği de, açıldığı 23 Nisan 1920 gününden son toplantısının yapıldığı 16 Nisan 1923 gününe kadar hiç ara vermeden 24 saat toplantı halinde olmasıdır.
1946 yılında tek dereceli ve çok partili seçim sistemine geçişi izleyen yılların tüm seçim sonuçları ve özellikleri hakkında kitabımızda ayrıntılı yer verilerek kapsamlı bir çalışma yapılmıştır.