Gökçe selam vermeyi seven bir çocuk. Selam almayı da. Büyüklerden öğrenmiştir bunu. Selam verdiklerine karşı içinde bir sevgi seli oluşmaktadır. Selam aldıklarına karşı da. Bir gün evden çıktığında içi bu heyecanla dolar. Yol boyunca kurda koşa, kuruya yaşa selam vermeye kararlıdır. Çarşıda bir oyuncakçı dükkanının önünde durur. Oyuncaklara selam verir, ama karşılığını alamasa da moralini bozmaz. Yol kenarındaki çitle ağacını, dörtyol ağzındaki taş anıtı selamlar. Onlardan da yoktur. Sonra kendilerine mektup getiren postacıya uzaktan selam gönderir. Eğitim yapan askerlere, yol kenarına atılır, okul minibüsüne, sokak lambası
Tükendi
Gelince Haber VerGökçe selam vermeyi seven bir çocuk. Selam almayı da. Büyüklerden öğrenmiştir bunu. Selam verdiklerine karşı içinde bir sevgi seli oluşmaktadır. Selam aldıklarına karşı da. Bir gün evden çıktığında içi bu heyecanla dolar. Yol boyunca kurda koşa, kuruya yaşa selam vermeye kararlıdır. Çarşıda bir oyuncakçı dükkanının önünde durur. Oyuncaklara selam verir, ama karşılığını alamasa da moralini bozmaz. Yol kenarındaki çitle ağacını, dörtyol ağzındaki taş anıtı selamlar. Onlardan da yoktur. Sonra kendilerine mektup getiren postacıya uzaktan selam gönderir. Eğitim yapan askerlere, yol kenarına atılır, okul minibüsüne, sokak lambasına, parktaki kelebeğe, kediye, kargaya da selam verir. Kurumuş olan bir ağaç görür. Selamım belki onu yeşertir diye düşünür, ağacı da selamlar... Ama bunların hiçbirinden karşılık alamaz. Gökçe, "Bana selam verecek birisi mutlaka olmalı," diye düşünür. Düşündüğü gibi de olur. En sonunda birisi onu selamlar... Peki, kimdir Gökçeye selam veren? Merak edenlerin bu güzel öykü demetini okumaları gerekiyor...