Bazen bir şarkıdır seni alıp eskilere götüren ya da bir mekândır “O an”ı yeniden canlandıran. Ya da bir kokudur geçmişi yeniden var eden. Peki bizler; geçmişe, çocukluğumuza geri dönebilir miyiz?
Ben Özlem Kütükçü; bu kitapta sizinle birlikte bir pedagog olarak “Sendeki Çocuk”u okuyup anlamaya çalışacağım. Hepimizin içinde hep var olan o çocuk...
İşte şimdi o içimizdeki çocuğun elinden yeniden tutarak, onu daha çok dinleyerek ona ve şimdiki bize ayna olan kendi çocuğumuzu görebiliriz. İşte
Tükendi
Gelince Haber VerBazen bir şarkıdır seni alıp eskilere götüren ya da bir mekândır “O an”ı yeniden canlandıran. Ya da bir kokudur geçmişi yeniden var eden. Peki bizler; geçmişe, çocukluğumuza geri dönebilir miyiz?
Ben Özlem Kütükçü; bu kitapta sizinle birlikte bir pedagog olarak “Sendeki Çocuk”u okuyup anlamaya çalışacağım. Hepimizin içinde hep var olan o çocuk...
İşte şimdi o içimizdeki çocuğun elinden yeniden tutarak, onu daha çok dinleyerek ona ve şimdiki bize ayna olan kendi çocuğumuzu görebiliriz. İşte o andan itibaren, ebeveynlik uyanışımız da başlar.
Zaman zaman hepimiz kendimize sorarız: “Acaba iyi bir anne miyim/baba mıyım? Çocuğumun ihtiyaçları ve iyi yetişmesi için ne kadar yeterliyim? Onun için yapmam gerekenler neler ve ben neler yapabilirim? Peki bütün bu sorgulama sürecinde kendime karşı ne kadar adilim?”
Gelin bu soruları hep beraber soralım bu kitabı okurken...
Anne, baba olmanın bütün alanlarını birbirimize açalım. Bu arada da aynaya mutlaka bakmayı unutmayalım ki, o aynalar bizim çocuklarımız...