Ulaş Özdemir`in 1997-2002 yılları arasında Roll dergisinde yayımlanan yazı ve söyleşilerinden oluşan Senden Gayrı Aşık mı Yoktur, 20. yüzyılda hem halk kültürü ve müziğine hem de popüler kültüre büyük etkisi olmuş, bu alanlarda sayısız eser bırakmış aşıkların portreleriyle rengârenk bir Türkiye resmi çiziyor.
Aşık Mahzuni Şerif, Aşık İhsani, Mahmut Erdal, Ali Ekber Çiçek, Kul Hasan, Şahturna ve Dertli Divani`yle yapılmış söyleşilerin yanı sıra Aşık Veysel, Nesimi Çimen, Davut Sulari, Kul Ahmet, Muhlis Akarsu ve Feyzullah Çınar üzerine kaleme alınmış portrelerin yer aldığı kitapta, Mahzuni’nin “Otyam B
Tükendi
Gelince Haber VerUlaş Özdemir`in 1997-2002 yılları arasında Roll dergisinde yayımlanan yazı ve söyleşilerinden oluşan Senden Gayrı Aşık mı Yoktur, 20. yüzyılda hem halk kültürü ve müziğine hem de popüler kültüre büyük etkisi olmuş, bu alanlarda sayısız eser bırakmış aşıkların portreleriyle rengârenk bir Türkiye resmi çiziyor.
Aşık Mahzuni Şerif, Aşık İhsani, Mahmut Erdal, Ali Ekber Çiçek, Kul Hasan, Şahturna ve Dertli Divani`yle yapılmış söyleşilerin yanı sıra Aşık Veysel, Nesimi Çimen, Davut Sulari, Kul Ahmet, Muhlis Akarsu ve Feyzullah Çınar üzerine kaleme alınmış portrelerin yer aldığı kitapta, Mahzuni’nin “Otyam Baba olmasaydı acaba biz olur muyduk?” dediği usta gazeteci, ressam ve yazar Fikret Otyam`la yapılmış bir söyleşi de yer alıyor.
Senden Gayrı Âşık mı Yoktur meraklı bir müzisyenin etnomüzikoloji serüveninde daldığı ve o zamandan bu yana içinden tam anlamıyla çıkamadığı bir ummanın katresi olarak görülebilir. Dalmak isteyene sonsuz derinlikte bir umman hem de…