“Neredeyse adım başı insan cesedi vardı. Dağ, savaş meydanlarını andırıyordu. Tek fark bedenlerde kılıç ya da mermi yarasının olmamasıydı. Genellikle açlıktan ve susuzluktan ölmüşlerdi. Ölenlenlerin çoğu yaşlı ve bebekti.
Patikanın ortasında, ölü bedenleri bir kenara çekip, yol açmak kadar dayanılması zor bir şey olmazdı! Şişen bedenler ve etrafa saldığı ceset kokusu Şengal’i bir ölüler dağına çevirmişti…’’
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak düşen, Ezidilerin “73. Ferman” diye nitelendirdiği 2014 Ağustos’unda gerçekleşen katliam ve kadınların k&oum
Tükendi
Gelince Haber Ver“Neredeyse adım başı insan cesedi vardı. Dağ, savaş meydanlarını andırıyordu. Tek fark bedenlerde kılıç ya da mermi yarasının olmamasıydı. Genellikle açlıktan ve susuzluktan ölmüşlerdi. Ölenlenlerin çoğu yaşlı ve bebekti.
Patikanın ortasında, ölü bedenleri bir kenara çekip, yol açmak kadar dayanılması zor bir şey olmazdı! Şişen bedenler ve etrafa saldığı ceset kokusu Şengal’i bir ölüler dağına çevirmişti…’’
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak düşen, Ezidilerin “73. Ferman” diye nitelendirdiği 2014 Ağustos’unda gerçekleşen katliam ve kadınların köle pazarında satılması üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Yaşanan acılar ilk gün gibi tazeliğini korumaya devam ediyor.
ŞENGAL’İN ÇIĞLIĞI; 2014 Ağustos öncesi ve sonrasında yaşananların konu alındığı belgesel romandır. Kahramanlar gerçektir. Sadece isimler değiştirilmiştir..