Menü
Hesabım
Sepetim

Şerefli Hırsız

Üretici Liste Fiyat
110,00
91,30
Yorum Yap
Listeye Ekle
Öne Çıkan Bilgiler

Elinizdeki öykülerle, Dostoyevski’nin bütün öykülerini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Dostoyevski bu defa beş öykü ile karşınızda. Kitapta *Şerefli Bir Hırsız* ile birlikte sanki onun uzantısı gibi, başka dillere nadiren çevrilmiş (ve biri de tamamlanmamış) iki öykü daha bulacaksınız: *Emekli* ve *Gulyabani.* Bunlarda da anlatıcımız Astafiy İvanıç, bir Tolstoy öyküsünden çıkagelmiş gibi halktan, sıradan, yalın bir tip. Dostoyevski belki de bu yüzden *Emekli*yi hayattayken yaptığı derlemelere almamış. *Gulyabani* ise büyük yazarın ölümünden sonra, müsveddeleri arasında bulunmuş. Anlaşılan Dostoyevski, *bilinmeyen birinin notlarından* başlığı altında daha bir dizi öykü yazmayı planlamış, ama bunu hayata geçirememiş. Bu üç öy

Şerefli Hırsız Hakkında Bilgiler
Türü : Öykü
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 96
ISBN : 9786055819675
Basım Yılı : 2020
Kağıt Tipi : 2. Hamur

Tükendi

Gelince Haber Ver

Elinizdeki öykülerle, Dostoyevski’nin bütün öykülerini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Dostoyevski bu defa beş öykü ile karşınızda. Kitapta “Şerefli Bir Hırsız” ile birlikte sanki onun uzantısı gibi, başka dillere nadiren çevrilmiş (ve biri de tamamlanmamış) iki öykü daha bulacaksınız: “Emekli” ve “Gulyabani.” Bunlarda da anlatıcımız Astafiy İvanıç, bir Tolstoy öyküsünden çıkagelmiş gibi halktan, sıradan, yalın bir tip. Dostoyevski belki de bu yüzden “Emekli”yi hayattayken yaptığı derlemelere almamış. “Gulyabani” ise büyük yazarın ölümünden sonra, müsveddeleri arasında bulunmuş. Anlaşılan Dostoyevski, “bilinmeyen birinin notlarından” başlığı altında daha bir dizi öykü yazmayı planlamış, ama bunu hayata geçirememiş. Bu üç öyküyü yalınlıklarıyla, içinden süzülen ışığı gökkuşağının renklerine ayıran bir pırlanta olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan “Bobok,” parlak kızıllığıyla ironiye daha uygun düşen bir lâl gibi. Dostoyevski bu öyküyü, idam mangası karşısına dikilmeyi beklediği o meşum 1849 yılından sonra yazmış. Belki de bu yüzden, üzerindeki istihza örtüsü diğerlerinden çok daha kalın olsa bile, okurlarda daha yakıcı, daha acı bir tat bırakacak. “Sayın Proharçin” ise, daha ayrık, zorlu ve bir zümrüt gibi parlıyor. Üslubunda Küçük Kahraman’ı hatırlatan bir şeyler var: çevirmeni adeta çileden çıkaran son derece uzun, zorlu, hatta müphem cümleler; üstelik her şeyi anlatmıyor size, bazı ayrıntılar var ki kendiniz kavramak zorundasınız, bunun için de iki defa okumanız gerekiyor. Bu olağanüstü öyküleri elinizden bırakamayacaksınız. HY

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.