Bilim insanı ve İslâm filozofu Nâsirüddîn Tûsî’nin; Tevellâ ve Teberrâ, Matlûbu’l-Müminîn, 16. yüzyıl Osmanlısının mümtaz simalarından Dede Cöngî`nin es-Siyâsetü`ş-Şer`iyye adlı kitabı, Osmanlı siyaset teori ve pratiği üzerinde bir taraftan en etkili, diğer taraftan en temsil edici eserlerin başında gelir. Osmanlı hukuku söz konusu olduğunda çokça dillendirilen şer`î hukuk ile örfî hukuk (veya kanun) ayrımını doğru değerlendirebilmek için okunması gereken metinler arasında ilk zikredilmesi gereken eserin es-Siyâsetü`ş-Şer`iyye olduğu söylenebilir.
Dede Cön
Tükendi
Gelince Haber VerBilim insanı ve İslâm filozofu Nâsirüddîn Tûsî’nin; Tevellâ ve Teberrâ, Matlûbu’l-Müminîn, 16. yüzyıl Osmanlısının mümtaz simalarından Dede Cöngî`nin es-Siyâsetü`ş-Şer`iyye adlı kitabı, Osmanlı siyaset teori ve pratiği üzerinde bir taraftan en etkili, diğer taraftan en temsil edici eserlerin başında gelir. Osmanlı hukuku söz konusu olduğunda çokça dillendirilen şer`î hukuk ile örfî hukuk (veya kanun) ayrımını doğru değerlendirebilmek için okunması gereken metinler arasında ilk zikredilmesi gereken eserin es-Siyâsetü`ş-Şer`iyye olduğu söylenebilir.
Dede Cöngî kitabında devletin nizam ve bekâsını merkeze almak suretiyle hükümlerin yöneticiye mümkün olan en geniş yetkiyi sağlayacak biçimde takdim etmektedir. es-Siyâsetü`ş-Şer`iyye`yi orijinal kılan unsur eseri oluşturan hükümlerin kaynağından ziyade, belirli bir zaman-mekân bağlamında fıkıh ile siyaset ilişkisinin doğasına ve Müslüman bir hükümdarın şer’an yetkili olduğu hususlara dair bir bakış açısını belirli bir tutarlılıkla ortaya koyabilmesinde yatmaktadır.