Sesi sesiniz, sözü sözünüz, sevgilisi sevgiliniz olacak!
Kim bilir? Belki “Merhaba” diyeceksiniz o satırlarda rastladığınız size…
“Merhaba ey nûr-i aynî merhaba!”
Ahmet Özhan’ın sesiyle, sözüyle yarım asırdan fazla bir zamandır “En Sevgili”ye nezrettiği düşünce ve gönül dünyasından yansımalar bulacaksınız bu kitapta.
Aynı zamanda yazıların kaleme alındığı ve yayımlandığı 90’lı yıllar Türkiye’sinin edebi, siyasi ve sosyolojik çehresini de göreceksiniz. Okuyacağınız satırlar
Tükendi
Gelince Haber VerSesi sesiniz, sözü sözünüz, sevgilisi sevgiliniz olacak!
Kim bilir? Belki “Merhaba” diyeceksiniz o satırlarda rastladığınız size…
“Merhaba ey nûr-i aynî merhaba!”
Ahmet Özhan’ın sesiyle, sözüyle yarım asırdan fazla bir zamandır “En Sevgili”ye nezrettiği düşünce ve gönül dünyasından yansımalar bulacaksınız bu kitapta.
Aynı zamanda yazıların kaleme alındığı ve yayımlandığı 90’lı yıllar Türkiye’sinin edebi, siyasi ve sosyolojik çehresini de göreceksiniz. Okuyacağınız satırlarda 17 yaşında şöhretin zirvesine oturmuş bir “derviş” sanatçının sahne ve meydan arasındaki o zorlu seyr ü sülûkünün tereddütsüz, cesur, kararlı adımlarına şahitlik edeceksiniz.
Ses, Söz, Sevgili’de tasavvuf dünyamızın temel konuları tertemiz bir Türkçeyle anlatılıyor. Kavramlara hatıralar eşlik ediyor.
Hz. Yunus Emre’nin yeller gibi estiği yolları arşınlarken, feyizli teravihlerle eşsiz Ramazanlar yaşıyoruz. “Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız” düsturunca Özhan bizi insana ve hayata dair farklı makamlar arasında dolaştırıp tevhidin sırrını anlamaya çağırıyor.
Bu kitapta tasavvuf musikisinin günümüz insanı üzerindeki etkisi de var, Hz. Mevlana’nın aşkı da...
Katreden denize dönüşebilmek ümidi de… Güftelere ve bestelere şeyhler, halifeler, dervişler, âşıklar katılıyor.
Kesrette vahdet aranıyor, Merkez Efendi’nin kıssasına Itri’nin tekbiri eşlik ediyor. Her şey eninde sonunda üç harflik bir “hiç”e varıyor.