Sesin Sahibi; *Zeytinler Toplanınca*, *Düğme*, *Tuvaletçinin Çocukları*, *Macun*, *Bir Kış Kahvesi*, *Güvercinler Neyli Sever?*, *Meydan Durağı*, *Bir Ağustos Akşamı İki Yabancı*, *Cumartesi Postası*, *Yitik Zamanın İçinde*, *Haybeci*, *Ev Yemekleri Lokantası*, *Altı Yüz Elli Yedi* ve *Merkezden Aşağı Karınca* adlı on dört öyküden oluşuyor. Öykülerin merkezinde taşra, kasaba ve kırsal çevre yer alıyor. Öyküler, her ne kadar olaylar üzerinden kurgulansa da olay anlatımında klasik öykü geleneğindeki çizgisel anlatım değil, yazarın özgün bir biçimde geliştirip kullandığı konuşma ve diyaloglar üzerinden ilerleyen dolaylı anlatım fark ediliyor. Genç bir öykücü olan Evren Uzar’ın metinlerinde, dolaylı anlatımdaki çokseslilik dikkati çekiyor. O
Tükendi
Gelince Haber VerSesin Sahibi; *Zeytinler Toplanınca*, *Düğme*, *Tuvaletçinin Çocukları*, *Macun*, *Bir Kış Kahvesi*, *Güvercinler Neyli Sever?*, *Meydan Durağı*, *Bir Ağustos Akşamı İki Yabancı*, *Cumartesi Postası*, *Yitik Zamanın İçinde*, *Haybeci*, *Ev Yemekleri Lokantası*, *Altı Yüz Elli Yedi* ve *Merkezden Aşağı Karınca* adlı on dört öyküden oluşuyor. Öykülerin merkezinde taşra, kasaba ve kırsal çevre yer alıyor. Öyküler, her ne kadar olaylar üzerinden kurgulansa da olay anlatımında klasik öykü geleneğindeki çizgisel anlatım değil, yazarın özgün bir biçimde geliştirip kullandığı konuşma ve diyaloglar üzerinden ilerleyen dolaylı anlatım fark ediliyor. Genç bir öykücü olan Evren Uzar’ın metinlerinde, dolaylı anlatımdaki çokseslilik dikkati çekiyor. Olaylar, öykü kişileri arasındaki konuşmaların anlatıcı tarafından aktarılması biçiminde kurgulanıyor. Böylece kişilerin, içinde bulundukları çevrenin özelliklerini olduğu kadar gündelik hayattaki yapıp etmelerini de konuşmalar üzerinden izlemek için alan açılıyor. Bu da hem yerel dil kullanım özelliklerinin zenginliğini metne taşıyor hem de öykü kişilerinin duygu durumlarını izlemeyi hazırlıyor. Öykü kişilerinin farklılığı ve çeşitliliği de Sesin Sahibi’ni, özgünleştiriyor. Öykü kişileri, bulundukları çevrede hayatla mücadele içindeki insanlar olarak canlandırılıyor. Onların güç hayat şartlarında yaşamalarına rağmen hayata karşı bezginlik, yılgınlık ve benzeri duygularla değil, yaşama arzusunu belirginleştiren azimli, gayretli, hayattan razı tutumları, öykülerde kurulan dünyalar üzerinden metinlerin önerisi olarak belirginleşiyor.