Aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı olgularının tanımlanmasında, tedavi, destek ve rehabilitasyonun yanı sıra, toplumda şiddetin azaltılmasında, önleme, koruma ve erken müdahaleyi içeren şiddetsiz bir kültür oluşturulmasında başta sosyal hizmetler olmak üzere eğitim, sağlık ve emniyet gibi kamu çalışanlarına önemli görevler düştüğü gibi bu alanda faaliyet gösteren uluslararası/ulusal sivil toplum örgütlerine ve medyaya da çok önemli görevler düşmektedir. Kamu çalışanları, etik ve mesleki kurallar doğrultusunda aile içi şiddet mağdurunu tanıma, suçluluk hissetmeden sorununu dile getirmede cesaretlendirme, mahremiyetini ve güvenliğini sağlama, uygun veri toplama, gerekli durumlarda diğer profesyonellere yönlendirme ve
Tükendi
Gelince Haber VerAile içi şiddet, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı olgularının tanımlanmasında, tedavi, destek ve rehabilitasyonun yanı sıra, toplumda şiddetin azaltılmasında, önleme, koruma ve erken müdahaleyi içeren şiddetsiz bir kültür oluşturulmasında başta sosyal hizmetler olmak üzere eğitim, sağlık ve emniyet gibi kamu çalışanlarına önemli görevler düştüğü gibi bu alanda faaliyet gösteren uluslararası/ulusal sivil toplum örgütlerine ve medyaya da çok önemli görevler düşmektedir. Kamu çalışanları, etik ve mesleki kurallar doğrultusunda aile içi şiddet mağdurunu tanıma, suçluluk hissetmeden sorununu dile getirmede cesaretlendirme, mahremiyetini ve güvenliğini sağlama, uygun veri toplama, gerekli durumlarda diğer profesyonellere yönlendirme ve destek sistemleri ile ilgili rehberlik etme görevlerini yerine getirmelidir "Şiddet" olgusuna ilişkin geniş çaplı bir araştırmayı literatür düzeyinde teorik olarak ele alan bu çalışma oldukça önemlidir.