"Bir oyun da ben oynasam diyorum. El yazmalarından alın lekeleriyle kurtulsam zamanın. Ürkütücü bilinmezlikten ve rüzgârın kamçıladığı nesnelerden kaçabilsem bir müddet. Hırpalanmasa durduk yere düşlerim; feda etmeseler yarıda kalmışlıklarını biricik sahiplerine. Ah... her şeye ulaşma özgürlüğünün hapsettiği esaret! Çık ortaya. Çık da, binbir nefretle harmanladığım arzuları saygınlıkla bezenmiş günahların koynuna yatırabileyim. Mülteciler tünese göğümden ama alıp gitmeseler maviyi. Nurtopu gibi bir cinayet söylemiyle açıklayabilsem aşkı... Kırık bir vazo, el değmemiş bir tutam top
Tükendi
Gelince Haber Ver"Bir oyun da ben oynasam diyorum. El yazmalarından alın lekeleriyle kurtulsam zamanın. Ürkütücü bilinmezlikten ve rüzgârın kamçıladığı nesnelerden kaçabilsem bir müddet. Hırpalanmasa durduk yere düşlerim; feda etmeseler yarıda kalmışlıklarını biricik sahiplerine. Ah... her şeye ulaşma özgürlüğünün hapsettiği esaret! Çık ortaya. Çık da, binbir nefretle harmanladığım arzuları saygınlıkla bezenmiş günahların koynuna yatırabileyim. Mülteciler tünese göğümden ama alıp gitmeseler maviyi. Nurtopu gibi bir cinayet söylemiyle açıklayabilsem aşkı... Kırık bir vazo, el değmemiş bir tutam toprak ya da berraklığından ödün vermeyen bir israf sürükleniverse ardımsıra. Aldatıcı yanlarım nüfuzlu çabalara sığınsa. Ve dehşetle cilveleşsem hâkim olamadığım ötekimle."
1. Bölüm: Anlamayacaksınız.
2. Bölüm: Anlamadığınızı anlayacaksınız.
3. Bölüm: Anlamayışınızı anlamanızı anlamayacaksınız.
4. Bölüm: Anlamamanızı anladığınızdan anlayamayışınızı anlayacaksınız.
5. Bölüm: Çay içelim mi?