Şiir Nasıl Okunur? ’da Terry Eagleton edebiyat eleştirisinde neredeyse *ölmeye yüz tutmuş* önemli bir pratiği, şiir eleştirisini masaya yatırıyor. Elbette sınırları geçirimsiz formüller, şablonlar önermiyor. Eleştirinin işlevlerini, mantık ve amaçlarını gözler önüne seriyor. Şiir eleştirisinin içinde bulunduğu krize farklı açılardan bakılıyor kitapta. Şiir eleştirisine yönelik ilgi azalmasında, hatta bu pratiğin *ölümünü* ilan etmekte, Eagleton’a göre, mevcut eğitim sisteminin de (edebiyat eğitiminin) yabana atılmayacak bir payı var. Edebiyat eğitiminden kasıt da, şiiri bildik *biçim* teknikleri üzerinden değerlendiren, sadece ama sadece uyaklara, kafiyelere, seslerin hareketine odaklanan; sözümona biçim incelemesi yapıldıktan sonra da ş
Tükendi
Gelince Haber VerŞiir Nasıl Okunur? ’da Terry Eagleton edebiyat eleştirisinde neredeyse “ölmeye yüz tutmuş” önemli bir pratiği, şiir eleştirisini masaya yatırıyor. Elbette sınırları geçirimsiz formüller, şablonlar önermiyor. Eleştirinin işlevlerini, mantık ve amaçlarını gözler önüne seriyor. Şiir eleştirisinin içinde bulunduğu krize farklı açılardan bakılıyor kitapta. Şiir eleştirisine yönelik ilgi azalmasında, hatta bu pratiğin “ölümünü” ilan etmekte, Eagleton’a göre, mevcut eğitim sisteminin de (edebiyat eğitiminin) yabana atılmayacak bir payı var. Edebiyat eğitiminden kasıt da, şiiri bildik “biçim” teknikleri üzerinden değerlendiren, sadece ama sadece uyaklara, kafiyelere, seslerin hareketine odaklanan; sözümona biçim incelemesi yapıldıktan sonra da şiirdeki kimi belli temaları ve fikirleri öne çıkaran tutumdur. Eagleton için kabul edilebilir bir mantık ve strateji değildir bu. Edebiyat eleştirisinin olmazsa olmaz bileşenlerinden olan şiir eleştirisinin yeniden toparlanması için öncelikle mevcut stratejilerin eleştirilerek terk edilmesi gerekmektedir. Şiirin daha geniş bir söylem düzleminde kalınarak, tarihle, siyaset ve felsefeyle alakası göz önünde bulundurularak anlamlandırılması manasında şiir eleştirisi, edebi faaliyetin vazgeçilmez bir ayağını oluşturmaktadır ve edebiyat eleştirisi bu ayaktan asla ödün vermemelidir.