…Göz herkesi görür, ancak kendini göremez dostlarım. Kendini görebilmesi için aynaya bakması gerekir.
İnsan da aynen göze benzer. Bütün kâinatı görür, ne yazık ki, kendisini göremez. Kişi kendisini görebilmesi için de mutlak gönül aynasına bakması gerek. Gönül aynası da dostların eleştiri sözleri ve gözlemleridir. Eleştiriye açık olmak fazilete giden en güzel yoldur. Kişiye yapılan eleştiriler, kendini bilen insan için en büyük eğitmenliktir, öğretmenliktir. Kişiye yapılan sağlıklı eleştiriler yanlışlarının düzeltil
Tükendi
Gelince Haber Ver…Göz herkesi görür, ancak kendini göremez dostlarım. Kendini görebilmesi için aynaya bakması gerekir.
İnsan da aynen göze benzer. Bütün kâinatı görür, ne yazık ki, kendisini göremez. Kişi kendisini görebilmesi için de mutlak gönül aynasına bakması gerek. Gönül aynası da dostların eleştiri sözleri ve gözlemleridir. Eleştiriye açık olmak fazilete giden en güzel yoldur. Kişiye yapılan eleştiriler, kendini bilen insan için en büyük eğitmenliktir, öğretmenliktir. Kişiye yapılan sağlıklı eleştiriler yanlışlarının düzeltilmesini sağlar. Eleştiriyi ve eleştirmeni kabul etmek de büyük bir erdemliktir.
Sokrates der ki “Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez.” Kişi kendisini görebilmesi ve daha güzellikleri yapabilmesi için dost gözüne ihtiyacı vardır… Kişi şayet dost gözünü bulamazsa, gönül gözüyle kendisine bakar ve kendini rahatlıkla görebilir. Buna tasavvuf da “nefsi muhakeme” diyoruz. Bu da tasavvufun en üst gelişim seviyesi ve ruhun Nirvanasıdır…
Erenler der ki “İnsanın uzun yaşaması önemli değil, önemli olan kaliteli ve onurlu yaşamasıdır.” Hizmet erinin, dava adamının hayat serüveni, Sokrates’in dediği gibi mutlak sorgulanmalı ve eleştirilere açık olmalıdır.
Elinizde ki bu kitap, bir dava erinin hayat mücadelesi dağından çağlayan şelaleden alınan bir bardak su gibidir. Tadını öğrenmek için kovalar dolusu değil, bir kâse su içmek yeter sanırım… Bu eseri ibretle okuyun, heyecanla uygulayın, saygıyla kalın…