Eagleton’ın ifadesiyle belirli kuramsal ya da yöntembilimsel sorunlarla işe koyulmak değildir: Sorun önce yapmak istediğimizi belirlemek, sonra hangi yöntem ve kuramların amacımıza uygun olduğunu bulmaktır. Dolayısıyla eleştiri için ilk olarak şiirin içinde var olanın tespiti, ardından bu tespitler için uygun yöntemlerin bulunması gerekir. Şiirdeki didaktik, tezli tutumun dönemle ilişkisi, yeni insanın nitelikleri, geleneksel olanın şiire etkisi/baskısı noktasında bilinçli ya da bilinç dışı çok sayıda ifade şiire sızar. Şiirin toplumsal alan ile dinî-tasavvufi öğretiyle sıkı bağıntıları vardır. Hem 19. yüzyılı hem de İsla
Tükendi
Gelince Haber VerEagleton’ın ifadesiyle belirli kuramsal ya da yöntembilimsel sorunlarla işe koyulmak değildir: Sorun önce yapmak istediğimizi belirlemek, sonra hangi yöntem ve kuramların amacımıza uygun olduğunu bulmaktır. Dolayısıyla eleştiri için ilk olarak şiirin içinde var olanın tespiti, ardından bu tespitler için uygun yöntemlerin bulunması gerekir. Şiirdeki didaktik, tezli tutumun dönemle ilişkisi, yeni insanın nitelikleri, geleneksel olanın şiire etkisi/baskısı noktasında bilinçli ya da bilinç dışı çok sayıda ifade şiire sızar. Şiirin toplumsal alan ile dinî-tasavvufi öğretiyle sıkı bağıntıları vardır. Hem 19. yüzyılı hem de İslam ideolojisini açık ifadelerle aktaran şiirde, retorik figürler de kullanılır. Şiir doğası gereği biçim-içerik olarak “bildik” bir pratiği gözler önüne serer ve bu uzlaşının toplumsal normlarla ilgili olduğu fark edilir.