SIR 1’de aynayı, Cumhuriyetin 1922-1980 arası dönemine tutmuştu; SIR 2’de, Cumhuriyetin
en karanlık, en karmaşık dönemi, yani 12 Eylül 1980’li yıllara tutmuş bu kez. Gençlerin, 12 Eylül darbesine giden yolda tuzağa düşürülmeleri işin başka acı yanı ki, kıyılan onlarcasına içiniz yanıyor!
Hele de ölümlere saklanan sırlar!..
Dursun, “Bak evlat, sana çok önemli birkaç söz söyleyeceğim ki kulağına küpe olsun. Bu vatanın insanları etnik kimliği, soyu sopu, dini inancı ne olursa olsun aynı anadan doğmuşçasına kardeştir.
Hepimiz Anadolu’da doğmadık mı?
Aslında bizi doğuran Anadolu
Tükendi
Gelince Haber VerSIR 1’de aynayı, Cumhuriyetin 1922-1980 arası dönemine tutmuştu; SIR 2’de, Cumhuriyetin
en karanlık, en karmaşık dönemi, yani 12 Eylül 1980’li yıllara tutmuş bu kez. Gençlerin, 12 Eylül darbesine giden yolda tuzağa düşürülmeleri işin başka acı yanı ki, kıyılan onlarcasına içiniz yanıyor!
Hele de ölümlere saklanan sırlar!..
Dursun, “Bak evlat, sana çok önemli birkaç söz söyleyeceğim ki kulağına küpe olsun. Bu vatanın insanları etnik kimliği, soyu sopu, dini inancı ne olursa olsun aynı anadan doğmuşçasına kardeştir.
Hepimiz Anadolu’da doğmadık mı?
Aslında bizi doğuran Anadolu değil mi? Vatan bir, ana bir, kültür bir, su bir, hava bir, sevinç bir, tasa bir Neden bu düşmanlık? Kim ya da kimler düşmanlaştırdı bu güzel yurdun insanlarını? Bizi birbirimize nasıl düşürdüler? Nasıl düştük bu tuzaklara? Çok iyi düşün!.. Bir daha, bir daha düşün!..” diye, bilgece tamamlıyor öğüdünü.