Emperyalizm, toplumda öncelikle etki altına alabileceği ve güdümleyebileceği (misyoner) topluluklar yaratıyor. Bu topluluklara, kendi devlet bütçesinden ayırdığı hibe, bağış, proje giderleri çerçevesinde dolarlar, eurolar aktarıyor. Böylelikle satın alınan gazeteci, akademisyen, öğrenci, dernek ve vakıf yöneticisi ‘misyoner’liğe hazır hale getirilmiş oluyor.Türkiye’de, işbirlikçi siyaset erbabı siyasal partiler, Soros desteğiyle ufuk kazanan üniversiteler, emperyalizm çıkarlarına eklemli basın, yabancıların projelerini uygulamakla görevli olan, hibe yoluyla dolar ya da euro alan, yerli vakıf ve dernekler; ‘demokratikleşiyoruz’ nidâlarıyla emperyalizme hizmette sınır tanımıyorlar. Kapitalist emperyalist sistem, dünyanın kıt kaynaklarını talan etmeye odaklanmış ve bu uğurda gözü dönmüş biçimde her türlü yöntemi denemektedir. Bu kitapta okuyacaklarınız, ‘sivil işgal örgütleri’ne dönüşmüş, sadece adı ‘sivil toplum örgütü’ olan, emperyal merkezlere bağımlı yapıların irdelenmesi ve deşifresini içermektedir.Uluslararası İlişkilerde NGO’lar ve İşgal Hukukuyla DemokratikleştirmeSiyasal İslamcılar ve Sivil Toplumun İmam Cemaat İlişkisinde Yeri21. Yüzyılın Yerel Gündemi ve Türkiye’nin Etnik ParselasyonuKalkınma Ajansları mı, Etnik Kalkışma Ajanları mı?Türk Kadınının Özgürlüğünü AB’ye KelepçelemekSivil Toplum Bataklığında Kuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiBatı Trakya Türklerine Sivil Toplum İhanetiİsrail ve Almanya Güdümlü Vicdani Red Hareketi