Sivil toplum, yaygın görüşün aksine apolitik bir kavram ve politik olmak adı altında insanların politika dışına çağrıldığı bir alandır. Bu kitapta sivil topluma ters tezler öne sürülyor, güzellemelerin karşısında duruluyor. Hatta daha da ileri gidilerek sivil toplum kavramını solun sözlüğünden çıkarıp, gerçek sahiplerine bırakılması öneriliyor. "Görünüşteki anti-devletçi yanlarına karşın, sivil toplum söylemi özünde devletçi, devletin alanını küçültmenin dışında, bu küçülmüş alanında devletin öz olarak dönüşmeden aynı kalmasını öngören bir söylemdir. Sivil topluma göre devlet, çelişkilerin belirli dengede ve uzlaşmada tutulduğu bir örgütlenmedir. Kapitalist toplumlardaki devlet-sivil toplum ayrılığı, olsa olsa ve ancak ‘adacıklar’da üret
Tükendi
Gelince Haber VerSivil toplum, yaygın görüşün aksine apolitik bir kavram ve politik olmak adı altında insanların politika dışına çağrıldığı bir alandır. Bu kitapta sivil topluma ters tezler öne sürülyor, güzellemelerin karşısında duruluyor. Hatta daha da ileri gidilerek sivil toplum kavramını solun sözlüğünden çıkarıp, gerçek sahiplerine bırakılması öneriliyor. "Görünüşteki anti-devletçi yanlarına karşın, sivil toplum söylemi özünde devletçi, devletin alanını küçültmenin dışında, bu küçülmüş alanında devletin öz olarak dönüşmeden aynı kalmasını öngören bir söylemdir. Sivil topluma göre devlet, çelişkilerin belirli dengede ve uzlaşmada tutulduğu bir örgütlenmedir. Kapitalist toplumlardaki devlet-sivil toplum ayrılığı, olsa olsa ve ancak ‘adacıklar’da üretilen teknik çözümlerin devlet nezdinde kabul edilebilir duruma getirilmesini önermektedir. Sivil toplum söyleminin, batı demokrasilerindeki krizin özel ideolojisi olduğunu söylemek mümkündür." - Metin Çulhaoğlu-