İslamofobi, ilk tanımlandığı 1997’den beri Batı’nın belirlediği sınırlar dahilinde ve bakış açılarıyla ele alınmıştır.
Elinizdeki eser İslamofobi konusuna, yeni bir perspektif getirmesi bakımından oldukça önemli bir katkı sağlamaktadır. Zira Müslüman karşıtlığı sorunu yabancı korkusu, neo ırkçılık, kültürel ırkçılık veya kurumsal ırkçılık gibi yaklaşımlarla ele alınmaya çalışılmış fakat henüz ırkçılığa maruz kalan insanları tatmin edecek tedbirler alınmamıştır. Konu uluslararası ilişkiler düzleminde ne kadar sık ele alınırsa dünya kamuoyunda o oranda farkındalık meydana getirecektir.
İslam ülkelerinde bugüne kadar yapılan araştırmalar İslamofobinin kaynakları, tarihsel süreci ve onun yükselmesini sağlayan araçlar üzerinde durmu
Tükendi
Gelince Haber Ver68İslamofobi, ilk tanımlandığı 1997’den beri Batı’nın belirlediği sınırlar dahilinde ve bakış açılarıyla ele alınmıştır.
Elinizdeki eser İslamofobi konusuna, yeni bir perspektif getirmesi bakımından oldukça önemli bir katkı sağlamaktadır. Zira Müslüman karşıtlığı sorunu yabancı korkusu, neo ırkçılık, kültürel ırkçılık veya kurumsal ırkçılık gibi yaklaşımlarla ele alınmaya çalışılmış fakat henüz ırkçılığa maruz kalan insanları tatmin edecek tedbirler alınmamıştır. Konu uluslararası ilişkiler düzleminde ne kadar sık ele alınırsa dünya kamuoyunda o oranda farkındalık meydana getirecektir.
İslam ülkelerinde bugüne kadar yapılan araştırmalar İslamofobinin kaynakları, tarihsel süreci ve onun yükselmesini sağlayan araçlar üzerinde durmuştur. Cemile Bayraktar’ın bu eseri ise şimdiye kadar ele alınmamış bir açıdan İslamofobiyi meşrulaştırma çabalarına değinmektedir.
Müslüman karşıtlığı ve nefret söyleminin meydana geldiği her ortamın derinlemesine ele alınarak İslamofobinin uluslararası adalet kurumlarınca tanınan bir suç olarak belirlenmesi yönünde bu eserin katkısı olacağına inanıyorum.
Prof. Dr. Ali Murat Yel